| Bu salon yerli yerinde durduğu sürece, Quentin Fields burada bizimle birlikte olacak. | Open Subtitles | وعلى مدى وجود هذة القاعة , كوينتن فيلد سوف يبقى هنا معنا |
| Millet daha ciddi problemlerimiz var, Onlar burada bizimle birlikte, | Open Subtitles | لدينا مشكلة اكبر انهم هنا معنا |
| burada bizimle birlikte olmandan mutluyum. | Open Subtitles | يسعدني أنك هنا .. معنا. |
| İhtiyacı olan şey, burada bizimle birlikte olup güvenli bir yerde kendisine gelmesini sağlamak. | Open Subtitles | أنها تحتاج ان تكون معنا هنا في مكان أمن حتي تستطيع الأستشفاء |
| Demek istediğim burada bizimle birlikte olmaya ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | ما قصدت أن أقول، أنها بحاجة أن تكون معنا هنا |
| Annen burada bizimle birlikte. | Open Subtitles | والدتك هنا معنا |
| Binbaşı, burada bizimle birlikte. | Open Subtitles | الرائد، فمن هنا معنا. |
| O burada bizimle birlikte. | Open Subtitles | انه هنا معنا |
| Burada, bizimle birlikte. | Open Subtitles | انه هنا معنا |
| Çünkü ben hayaletler tarafından kuşatıldım. Şu an burada bizimle birlikte bir şey var. | Open Subtitles | لأنني مطارد، يوجد شيئ معنا هنا الآن |
| - Böylece burada bizimle birlikte olursun. | Open Subtitles | ל كوس ثم عليك أن تكون معنا هنا. |
| Bayanlar ve Baylar, Führer'in Eğitim Bakanı, Bay Haupt'un bu gece burada bizimle birlikte olması büyük bir şeref. | Open Subtitles | من الجيد أن يكون معنا هنا الليله (لسيد (هوبت وزير تعليم الدكتاتور |
| burada bizimle birlikte olan hayalet var mı? | Open Subtitles | هل من أرواح معنا هنا الآن؟ |
| Yani şu an burada, bizimle birlikte. | Open Subtitles | لذا، فهو معنا هنا الآن |