| Aslında, ben Burada da yaşamak ve bu hepimizi etkiliyor çünkü vardır. | Open Subtitles | في الواقع لأنني أعيش هنا . أيضاً و هذا يؤثر بنا جميعاً |
| Hayır, şu an için yapamayız, ama Burada da güvende olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا , لا نستطيع حالياً لكن لا أعتقد أنهم بأمان هنا أيضاً |
| Burada da kuvvetli yağış olacakmış. | Open Subtitles | على ما يبدو سيكون هناك أمطار قوية هنا أيضا. |
| Burada da yok. Bunu sakın bir daha bana yapma | Open Subtitles | ولا هنا , ايضا لا تفعل ذلك بي ابدا مجددا |
| Ve Burada da ikinci ve üçüncü metakarpal kemiklerin kırıldığı görülüyor. | Open Subtitles | و هنا حيث كسرت الثاني و الثالث من عظام مشط اليد |
| Ve görünüşe göre isabet yetenekleri Burada da pek iyi değil. | Open Subtitles | و من منظر المكان يبدو ان تصويبهم ليس جيد هنا ايضاً |
| Burada da kaçırmalar var. Büyük şehirlerde böyle şeyler olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وهم موجودون هنا أيضاً أحسبُ بأنّ تلك هي الحياة في المدينة الكبيرة |
| Korkarım Burada da ateş etmeye başladılar. | Open Subtitles | أخشى أن يكونوا بدأوا بإطلاق النار هنا أيضاً |
| Burada da çok fazla güzel kız var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الفتيات الجميلات هنا أيضاً |
| İyi iş çıkardın. Burada da standart donanım durumu var. | Open Subtitles | عمل جيد , لدي قضية إصدار معياري هنا أيضاً |
| Eğer yanlış hatırlamıyorsam, Burada da kiralanıyordu. | Open Subtitles | حَسناً، على حسب ما اتذكر، يُمْكِنُ أَنْ تَستأجرَ الأفلامَ هنا أيضاً. |
| Şeflesin. Kentte şef bendim, Burada da benim. | Open Subtitles | بجانبك رجل, كنت رجلاً فى المدينة و مازلت رجلاً هنا أيضاً |
| İşler Burada da pek iyi gitmiyor. Ne oldu? | Open Subtitles | الأمور ليست على ما يرام هنا أيضا ما أخبارك |
| Earl'e bir şeyler olduğunu biliyordum buna çok emindim, çünkü Burada da hava vardı. | Open Subtitles | علمت بأن هناك خطب ما مع إيرل لأنني كنت متأكدا بوجود هواء هنا أيضا. |
| Evet, biliyorum. Burada da aynı şekilde. Bardaktan boşalırcasına yağıyor. | Open Subtitles | أعلم، أعلم، أعلم إنها تمطر بغزارة هنا أيضا |
| Anladığım kadarıyla, Burada da zaten genelde bir şaka gibi. | Open Subtitles | بطريقة افهمها هو فى الغالب نكتة هنا ايضا |
| Avusturya'da bir yabancıydım ve şimdi Burada da öyleyim sanki. | Open Subtitles | كنت غريبة في النمسا لكني اصبحت غريبة هنا ايضا |
| Ve araba kazası ile ilgili resimleri bloguna koymuş -- bu onun Mercedes'i -- tam Burada da çarptığı Lada Samara. | TED | ووضع صور في المدونة عن حادث سيارته هذه هي المرسيدس الخاصة به و هنا اللادا سمارا التي صدمها |
| Burada da var mı? Tae Gong Shil, etrafında hep öyle şeyler mi var? | Open Subtitles | هل توجد واحدة اخرى هنا ايضاً ؟ هل مثل هذه الأشياء حولك دائماً ؟ |
| Burada da beni tırtıl, çekirge ve arı ile tatlandırılmış bir yemeği yerken görüyorsunuz. | TED | وهنا تشاهدونني وأنا مستمتع بوجبتي مع اليرقات، الجراد، ونحلة شهية. |
| Sadece dairen değil. Seni Burada da izliyorlar. | Open Subtitles | ليس منزلكَ فحسب، إنّهم يتجسّسون عليكَ هنا أيضًا |
| Çözülmemiş dosyalara da hızlıca bir baktım ama Burada da yardımı dokunacak bir şey yok. | Open Subtitles | تفقدت بسرعة الملفات القديمة هنا لكن لا شيئ مفيد هنا كذلك |
| Kadınları ve sosisi bir kenara bırakırsak.... ...bunu Burada da yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، جانبا من النساء و النقانق، يمكنك أن تفعل ذلك هنا. |
| Big Red'i Wood'da yendik, Burada da yeneceğiz. | Open Subtitles | هزمنا "بج رد" في "وود" وسوف نلحق به الهزيمة مرةٌ أخرى هنا. |
| - Burada da kazanabilirsin. - Kardesim, dalga mi geçiyorsun? | Open Subtitles | ـ يُمكنك الفوز هُنا أيضاً ـ مهلاً يا أخي ، أتمزح معي ؟ |
| Burada da birebir aynı süreç işledi. | TED | وهذه نفس العملية التي تحدث هنا بالضبط. |
| Belki Burada da bir şeyler vardır. | Open Subtitles | لكنّي عندي حدس أنه قد يكون شيء آخر هنا. |
| Randevumuzun sonu bile hala aynı Kore'de de, Burada da. | Open Subtitles | لم تتغير نهاية مواعداتنا على الإطلاق سواء كان ذلك في كوريا أو هنا |
| Rivers Arizona'da yasadışı silah işindeyse Burada da aynı şeyi yapıyordur. | Open Subtitles | اذا كان ريفرز يتعامل بالاسلحه الغير قانونيه في أريزونا هو على الارجح سيفعل نفس الشيء هنا |