Nasıl ki Büyük Müfettiş adamlarını burada topluyorsa... ben de senin Burada olabileceğini düşündüm... | Open Subtitles | سمعت أن رجال المراقب هنا وإفترضت أنك ستكون هنا أيضاً |
Ev sahibin Burada olabileceğini söyledi. Beni takip ettiğini hissetmeye başlamıştım zaten. | Open Subtitles | مالك الأرض قال أنك ستكون هنا كان يراودني شعور أنها تخفي شيئاَ عني |
Hemşire Burada olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | الممرّضة فى وحدتك قالت أنّك ستكون هنا |
Burada olabileceğini bilmiyordum. Kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم أعلم أنكى ستكونين هنا أنا أعلم من تكونين |
Şu an sahildeyim ve içimden bir ses senin de Burada olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | أنا عند الشاطيء ولدي حدس أنك ستكونين هنا أيضاً |
- Burada olabileceğini söylediler. | Open Subtitles | -أخبروني في محطة الإطفائية أنه قد يكون هنا |
- Işığın Burada olabileceğini sanıyordum. | Open Subtitles | -تعرف إلى أين نذهب -ظننت أن المنارة ستكون هنا |
Burada olabileceğini düşünmüştüm dostum. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستكون هنا بالخارج، يا صاح |
Burada olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلتك ستكون هنا. |
Burada olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ستكون هنا |
Burada olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | خلتك ستكون هنا. |
Burada olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنها ستكون هنا |
Burada olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون هنا |
Ofisinden Burada olabileceğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا لي في مكتبك إنك ستكونين هنا |
Morgan Burada olabileceğini söyledi. Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | قال (مورغان) أنك ستكونين هنا أحتاجك في كلمة |
Tru Burada olabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | ترو ) أخبرتني بأنكِ ستكونين هنا ) |
Burada olabileceğini söyledim. | Open Subtitles | قلت قد يكون هنا |
Burada olabileceğini biliyordun. | Open Subtitles | عرفت بأنّه قد يكون هنا |
Burada olabileceğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ إنّه قد يكون هنا. |