| Biliyor musun Sydney, Burada yaptığımız iş Rambaldi'nin kim olduğunu, ne üzerinde çalıştığını anlamak benim için bir saplantı oldu. | Open Subtitles | أنتى تعرفين ياسيدنى أن العمل الذى نفعله هنا لمعرفة من كان رمبالدى,ماذا كان يحاول أن يفعل لقد أصبح هوس لى |
| Onunla kıyaslayamayız. Burada yaptığımız şey avamca! | Open Subtitles | .لا يمكن مقارنته بما نفعله هنا ما نفعله هنا عاميّ جداَ |
| Yeni teknikler öğrenmek, Burada yaptığımız şeye bağlı olmak? | Open Subtitles | لتتعلم مهارت جديدة، لتلتزم بما نفعله هنا ؟ |
| Yaşamış tüm insanlardan çok büyük bir çoğunluğu, Burada yaptığımız şeyi, anlaşılmaz, akılalmaz bulurdu. | TED | إن كل البشر الذين خاضوا الحياة، أو لو أن غالبيتَهم الكاسحةَ رأت ما نقوم به هنا اليوم لَما وَعَوْه ولا صدّقوه. |
| Burada yaptığımız işler gizli, kamuya açık değil. | Open Subtitles | الآن، العمل الذي كنا نقوم به هنا سري وليس للعامة أن يطلعوا عليه |
| Size söylemeliyim ki, çocuklar, Burada yaptığımız iş harika bir takım kurmak. | Open Subtitles | يجب أن أخبركما يا رفاق، ما فعلناه هنا أنّنا بنينا فريقاً مذهلا. |
| Burada yaptığımız iş mahkeme için gerekli değil. | Open Subtitles | لن يكون كل ما نفعله هنا ضروريّا في المحكمة |
| Mücadele ederek hallet. Burada yaptığımız iş bu. | Open Subtitles | إذاً تعامل معه بمقاتلته , هذا ما نفعله هنا |
| Burada yaptığımız her şey riski en aza indirmek için,.. | Open Subtitles | كل ما نفعله هنا هو من أجل أن نقلل الخطر |
| Burada yaptığımız şey çok önemli, çünkü Antarktika küçüldükçe tüm dünyadaki deniz seviyeleri etkilenecek. | Open Subtitles | ما نفعله هنا مهم جداً لأن مستوي سطح البحر حول العالم سيتأثر كلما انكمشت أنتاركتيكا |
| Bence kulağa daha iyi geliyor ve Burada yaptığımız işi daha iyi tanımlıyor. | Open Subtitles | وقعها أفضل، و أحبّ الاعتقاد أنّها أدقّ وصفاً لما نفعله هنا. |
| Sana saçma gelebilir ama bence Burada yaptığımız iş insanların hayat kalitesini artırıyor. | Open Subtitles | ربما يبدو ذلك سخيفا لك ، لكني أؤمن أن ما نفعله هنا يجعل من حياة الناس أفضل |
| Ancak Burada yaptığımız şey çok erdemli bir hareket beyler. | Open Subtitles | ولكن ما نفعله هنا هو عمل الصالحين، أيها السادة. |
| - Burada yaptığımız, orman bekçilerinden amatör doğabilimcilerinden, hatta okul gruplarından alınan bilgileri değerlendirmek. | Open Subtitles | ما نقوم به هنا هو عملية لنقل المعلومات من الجوالين أنصار الطبيعة الهواة حتى الرحلات المدرسية |
| Burada yaptığımız işi daha az önemsiyorum anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | هذا لا يعني انني اقلل من اهمية العمل الذي نقوم به هنا |
| Burada yaptığımız işi daha az önemsiyorum anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | هذا لا يعني انني اقلل من اهمية العمل الذي نقوم به هنا |
| Burada yaptığımız şeye çok bağlıyız. | Open Subtitles | حَسناً، نحن ملتزمون جداً إلى ما نقوم به هنا. |
| Bugün, Burada yaptığımız şeyden gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورة للغاية بكل ما فعلناه هنا اليوم |
| Dün için özür dilemek istedim ve umarım Burada yaptığımız işe mani olmaz. Çünkü bu işe devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعتذر عما حدث بالأمس ، و أخبرك بأنني أتمنى بأن لا يتضارب ذلك مع عملنا هنا ، لأنني أريد مواصلة عملي |
| Bu, Burada yaptığımız işten önce gelen bir konsept. | TED | هذا المفهوم الذي سبق العمل الذي نقوم به الآن. |
| Ve bizim Burada yaptığımız iş budur. Katılıyorum. | Open Subtitles | و هو نوع الأمور التي نقوم بها هنا |
| Torunlarım üzerine yemin ederim ki bugün Burada yaptığımız barışı bozacak olan ben almayacağım. | Open Subtitles | بأرواح أحفادي بأنني لن أكون البادىء بخرق معاهدة السلام التي عقدناها اليوم |
| Burada yaptığımız şey, tüm Vikipedi sayfalarını aldık ve azıcık bir kısaltmaya indirgedik. | TED | ما نحن بصدد القيام به هنا هو اننا اخذنا كل صفحات ويكيبيديا واختصرناها إلى ملخص صغير. |
| Ayrıca Burada yaptığımız sadece gözlem ve keşif de değil. | Open Subtitles | وما نقوم به هُنا لا يقتصر على الملاحظة والاكتشاف فقط. |