| Burly hâlâ emiciliğini koruyor. Şunu masaya dök. | Open Subtitles | و ما يزال منديل (برلي) لديه المزيد ليمتّصه، أُسكبي الحليب{\pos(200,220)} |
| Burly, çok sert ve yiğitsin. | Open Subtitles | {\pos(200,220)}(كم أنت قويّ و خشن يا (برلي |
| Hayal et, Marge. Burly'yi hayal et. | Open Subtitles | ،(تخيّلي يا (مارج (تخيّلي أشياء عن (برلي |
| Burly kız arkadaşının yanına taşındı bize de kirada yardım lazım. | Open Subtitles | بيرلي) قد انتقل مع صديقته) الغنية ونحن نريد مساعدة في الإيجار |
| Burly giderken yanında götürdü hepsini. | Open Subtitles | بيرلي) أخذهم جميعاً عندما) انتقل |
| Sevgili Burly, virgül, daha önce tescilli bir markaya hiç mektup yazmamıştım. | Open Subtitles | عزيزي (برلي)، لم يسبق لي مراسلة" مُنتج تجاري |
| Merhaba, benim adım Chad Sexington, Burly Kâğıt Havluları'nın modelliğini yapıyorum. | Open Subtitles | {\pos(200,220)}(مرحباً، أنا (شاد سيكسينغتون (عارض مناديل (برلي |
| Burly, sen doyumsuzsun. | Open Subtitles | (أنت لا تتوقّف عن الأمتصاص يا (برلي |
| Burly imdadımıza yetişti! | Open Subtitles | ! برلي) سينقذكم) |
| Burly mi? | Open Subtitles | برلي) ؟ |
| Burly ile akşam yemeği! | Open Subtitles | (عشاء مع (برلي |
| Burly'nin evinde televizyon izleyebiliriz ya da senin evde televizyon izleyebiliriz ya da elektronik mağazasında televizyon izleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نشاهد التلفاز في منزل (بيرلي) أو يمكننا مشاهدة التلفاز في منزلكِ أو يمكننا مشاهدة التلفاز في محلات (بيست باي) (بيست باى): |
| Aslında arkadaşım Burly'nin evi. | Open Subtitles | والذي هو رسمياً منزل صديقي (بيرلي) |
| Buna "Burly" tütünü denir. | Open Subtitles | إنه يسمى بيرلي |