| Gazze'deki bir polis yerleşkesinin önünde, Gazze'deki ilk savaş sırasında, İsrail hava saldırısı yerleşkeyi tahrip etmeyi başardı ve Burnum kırıldı. | TED | أمام مجمع شرطة في مدينة غزة خلال الحرب الأولى في غزة، غارة جوية إسرائيلية تمكنت من تدمير المجمع وكسر أنفي. |
| Ve güneşin altında şapkasız beklediğim için Burnum kıpkırmızı. | Open Subtitles | وأنا أَعرف بأنّ أنفي أحمر من الإنتظار في الشمسِ بدون قبعة على |
| Kendim kaşındım. Burnum kanıyor mu? | Open Subtitles | لقد ورطت نفسي في ذلك، أنفي ينزف، أليس كذلك؟ |
| Ben rota bilgilerini Burnum, kulaklarım ve hislerime göre belirlerim. | Open Subtitles | أحصل على إتجاهاتى الملاحية من أنفى ، و أذناى من غرائزى |
| Sonucunda yapay bir Burnum, porselen dişlerim ve bunun gibi bir sürü şeyim oldu. | TED | وآل بي الحال إلى تركيب أنف بلاستيكية وأسنان من البروسلين. وأشياء آخرى كثيرة. |
| - Sende de benim Burnum ve dudaklarım var, bu yüzden, bana sataşacaksan, kelimelerini dikkatli seç. | Open Subtitles | أنتِ تبدين مضحكة أنتِ لديك أنفي وشفتاي إذن، ربما كت سأفكّر بكلمة أفضل لتوصفني |
| lşık iyi mi, Burnum iyi görünüyor mu? | Open Subtitles | هل الإضاءة لديّ جيدة ؟ هل يبدو أنفي كبيراً ؟ |
| Gözlerim bağlıyken baş aşağı asılıp Burnum kanamadan silahımı parçalara ayırıp birleştirmeyi severim. | Open Subtitles | أحب أن أعلق نفسي بالمقلوب و أفك أجزاء مسدسي قبل أن يخرج الدم من أنفي ذلك جيد |
| Burnum öyle tıkalı ki, annemin nefis kerevizinin tadına bile bakamıyorum. | Open Subtitles | أنفي مزكوم ولا أستطيع تذوّق طعام أمّي اللذيذ. |
| Hangisi daha kötü bilmiyorum. Ayı mı yoksa kaşınan Burnum mu? | Open Subtitles | لا أعرف ما هو الاسوأ أنفي الذي يحك أم الدب |
| Beni çok güldürdü, gülmekten Burnum kanıyordu neredeyse. | Open Subtitles | لقد جعلني اضحك بشدة لدرجة أن أنفي بدأ بالرعاف |
| Beni çok güldürdü, gülmekten Burnum kanıyordu neredeyse. | Open Subtitles | لقد جعلني اضحك بشدة لدرجة أن أنفي بدأ بالرعاف |
| Burnum iyi çalışıyorsa, gerçeğin farklı olduğunu bilirim. | Open Subtitles | عندما أنفي يَعْملُ حَسناً، أَعْرفُ هناك حقيقة هناك في مكان ما. |
| Burnum akıyor, boğazım acıyor ve vücudum ağır geliyor ya da buna benzer bir şey. | Open Subtitles | أنفي يسيل وحلقي يؤلمني وأشعر بثقلٍ في جسمي أو شيئاً كهذا |
| 2 çocuğumuz oluyor,bir kız birde erkek erkek sana benziyor ama burnu tıpkı benim Burnum gibi | Open Subtitles | لدينا ولدين ، إبن وإبنة الصبي مثلك لكن أنفه مثل أنفي |
| Burnum, 10 km. uzaktaki köpek bokunun kokusunu alabilir. | Open Subtitles | أنفي يمكنه أن يشتم رائحة نفاية . الكلب على بعد عشرة كيلومتر |
| Burnum dışında, hiçbir yerim havayla temas etmedi. | Open Subtitles | لا شىء غير أنفى كان مكشوفاً للعناصر الكيميائية. |
| Çok hassas bir Burnum var. Belanın kokusunu on milden alırım. | Open Subtitles | لدى أنف حساسة تجاة المشاكل استطيع أن أشعر بها من على بعد 10 أميال |
| Birkaç ay önce, Burnum kanamaya ve başım ağrımaya başladı. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر، بدأت أصاب بنزيف من الأنف ونوبات صداع |
| Geç kalmayız Teğmen Burnum kaşınıyor | Open Subtitles | لاتقلق لن نتأخر ـ ملازم انفي يحكني ـ انس ذلك |
| Kol ve bacaklarım kısa ve akondroplazi yüz özelliklerine sahibim, alnım ve Burnum. | TED | لدي أطراف قصيرة وملامح وجه أوكندروبلاستية، جبهتي وأنفي. |
| Bak, kocaman bir Burnum var. | Open Subtitles | اننى اريد ان اصغر انفى انظر ان لدى انفا كبيرا |
| Burnum birkaç kez kırıldı. | Open Subtitles | لقد حطمتُ أنفيّ عدةّ مراتّ |
| Koltuk korumalığı, ayakkabılarım için galoş Burnum için mandal ve yanımdaki bölmede dengesiz biri var mı diye bakmak için çubuklu bir ayna. | Open Subtitles | ،واقيات للمقعد ،جوارب للحذاء ملقط غسيل لأنفي و مرآة على عصى |