| Ezdiğim bu camın parçaları gördüğünüz gibi evin ana iskeletini oluşturuyor. | TED | وقمت بسحق قطع الزجاج هذه والتي كما تلاحظون تشكل هيكل البيت |
| Ama dışarıda bulunan parçalar camın dışarıdan kırıldığını doğrular şekilde dağılmamıştı. | Open Subtitles | الزجاج الذى بالخارج لا يتفق مع كسر النافذة بالقوة من الخارج |
| En son geldiğinde kırdığın camın yenisini takmak için geldi. | Open Subtitles | إنه هنا ليصلح الزجاج الذي كسرته آخر مرة أكنت هنا |
| Plaka takılan yere ya da arka camın iç tarafına. | Open Subtitles | إما مكان اللوحة أو على شكل ملصق إلى النافذة الخلفية |
| Şu camın diğer tarafına geçip senin kan kaybından ölüşünü seyredeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى الجانب الآخر من الزجاج و سأشاهدك و أنت تنزف |
| Geçici bebeğim. Sen daha ne olduğunu anlamadan camın arkasına geçeceğim. | Open Subtitles | مؤقتاً يا عزيزي، سأصعد إلى هناك وراء الزجاج قبل أن تنتبه |
| Ama camın bu tarafında dururken, hiç de öyle gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لا يشعر مثل أن على هذا الجانب من الزجاج. |
| D2: (Güler) Deneyebilirsin, ama ben camın bu tarafında kalacağım. | TED | د2: أعني، يمكنك أن تحاول، لكنني سوف أبقى على هذا الطرف من الزجاج. |
| Ancak camın dışavurumsal olma kabiliyeti çok sınırlı. | TED | لكن الزجاج لديه قدرة محدودة أن تكون معبرة. |
| Ama ışık camın arasından geçmeden, nasıl cam ile taşınır? | TED | لكن كيف ينتقل الضوء داخل الزجاج بدلاً من مجرد المرور عبره؟ |
| camın içindeki bir ışık ışını yüzeyine dik açı ile çarptığında kırılır veya havaya geçiyormuş gibi bükülür. | TED | حين يضرب شعاع من الضوء داخل الزجاج سطحه في زاوية حادة، ينكسر أو ينحني عند خروحه إلى الهواء. |
| Son iki yıldır insanları bir camın arkasından görüyordum. | TED | لمدة عامين كنت أرى الناس من خلال الزجاج. |
| Aslında pek bir şey görmedim. camın önünde hareket eden bir şekil gördüm. | Open Subtitles | حسنا؛ لم أرى بالضبط أي شيء ما رأيته كان شخص يتحرك أمام النافذة |
| Pencereden dışarı bakıyordum, camın köşesinde toz gördüm bu beni deli etti | Open Subtitles | لقد كنت أطالع خارج النافذة ولاحظتُ غباراً في زواياها وهذا يقودني للجنون |
| camın önünden çekilin de içeri biraz hava girsin. | Open Subtitles | هل يمكنكم الإبتعاد عن النافذة حتى يدخل الهواء |
| Sen camın önündeki masada, ben senin önündekinde. | Open Subtitles | كنت تأكل على الطاولة بجانب النافذة وأنا على الأخرى المواجهة لك |
| Tek bildiğim şey camın kırılması ve kolumun kesilmesi. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو كسر نافذة وحصلت على قطع من الزجاج المتطاير. |
| Güzel ilk olarak ikinizin de camın önünde durmanızı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا .. أريد منكما كلتاكما أن تقفا فى مواجهة النافذه |
| - eh, saat 11:00 den sonra camın kırıldığını ve alarmı duydum ve uyandım | Open Subtitles | تجاوزت الساعة الحادية عشرة سمعت كسر زجاج وإنذار وقمت |
| İdam edildiği camın arkasına geçsem? | Open Subtitles | في الناحية الأخرى من الحائط الزجاجي حيث تم إعدامه بالضبط |
| Yüzerlik testine göre yoğunluğu, ölen adamın boynundan çıkan camın aynı. | Open Subtitles | كثافة الطوفِ المماثلةِ إلى الزجاجِ وَجدتْ في رقبةِ الرجلِ الميتِ. |
| - Ne? camın yanından bir şey geçti. | Open Subtitles | شئ ما رفرف بجوار الشباك, كان عملاق |
| Peaches bale yaparken tüm erkekler camın arkasından onu izlerdi. | Open Subtitles | بيشيس تذهب للباليهِ وكُلّ الأولاد راقبوا خلال النافذةِ. |
| Bak, camın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنظرى, أنا آسف بشأن نافذتك لم أعنى أن أفعل ذلك |
| Niye? Bir camın arkasından oynayamadığım maçları seyretmek için mi? | Open Subtitles | المكوث فى صندوق زجاجى ، أشاهد رياضات لن أستطيع ممارستها ؟ |
| David'ler kurşun geçirmez camın arkasında harekete duyarlı altıkların üstünde duruyorlar. | Open Subtitles | التمثالين تحت زجاجٍ مضاد للرصاص ومنـصة بها كـاشفٌ للحـركة |