| Ve Bay Thomason pencere camlarını önceki hafta takarken, pantolonunda var olan küçük cam parçaları olmasını açıklar. | Open Subtitles | وحقيقه ان السيد تومسون كان يثبت النوافذ العطله الاسبوعيه السابقه لذلك يشرح وجود شظايا الزجاج فى بنطاله |
| Şimdi annenizin camlarını siliyormuş gibi yapın. Tamam. | Open Subtitles | أنتن تفعلن هذه الحركة عندما تطلب منا الأم تنتظيف النوافذ |
| Çitlerinin üstünden atlayan bizlerdik! camlarını kıran bizlerdik! | Open Subtitles | نحن الذين نقفز فوق السياج ونتلصلص عبر نوافذ الناس |
| Dedikodular göre; dükkanların camlarını kırıyorlarmış, oteli ateşe vermişler. | Open Subtitles | هناك كلام أنهم كسروا نوافذ المحلاّت وأشعلوا النيران فى الفندق. |
| Ya da otomobilinin camlarını yangın söndürücüyle indiren yoga hocasını | Open Subtitles | أو مدربة اليوغا التي قذفت مطفأة الحريق على زجاج سيارتك؟ |
| Yani, bir dahaki sefere plajda yürürken bir kumsaatini izlerken, ya da cimrilik yapıp, ucuz araba camlarını alırken kum olmadan nerede olacağımızı düşünün. | Open Subtitles | لذا عندما تتمشى على الشاطئ ثانية، مستمتعاً بساعة رملية أو صانعاً زجاج أمامي رديء، فكّر أين يمكن أن نكون بدون رمال. |
| Aracınızın camlarını kapalı tutun Çünkü maymunlar camlarınızı açabilir | Open Subtitles | ? دع نوافذك مغلقة لأنّ القرود ? ? |
| Hayvanların bulunduğu bölgeden geçerken lütfen arabanızın camlarını kapalı tutunuz. | Open Subtitles | عندما تقودون سياراتكم خلال مستعمرة الحيوانات فمن فضلكم أحتفظوا بنوافذ سياراتكم مغلقه |
| Bu binada oturanlar camlarını silmemi istedi. | Open Subtitles | الناس اللطفاء بهذا المبنى سألوني إن كنت مستعداً للمجئ هنا وأنظف بعض النوافذ |
| Romalılar pencere camlarını da muazzam yapmışlardı. | TED | فقد أتقن الرومان صنع زجاج النوافذ. |
| Birini öldürmeye gitseydin yarım saatini camlarını kırmakla mı geçirirdin? | Open Subtitles | وتضيع نصف ساعة بالبدئ في كسر النوافذ? |
| Giysi mağazasının camlarını kırmışlar. | Open Subtitles | لقد كسروا النوافذ فى محل الملابس. |
| En azından senin için camlarını yıkayabilirim. | Open Subtitles | على الأقل دعني أغسل لك النوافذ |
| Candice'in arabasının bütün camlarını kırmıştı. | Open Subtitles | قام بتحطيم كل النوافذ في سيارتها |
| Kapı kolunu yatağıma halatla bağladım ve yatak odasının tüm camlarını kilitledim. | Open Subtitles | لقد ربطتُ مقبض الباب بفراشي بحبل، وأقفلتُ جميع نوافذ الغرفة. |
| Dükkanların camlarını kırıp kaçan küçük çocuklardan hiç bir farkınız yok. | Open Subtitles | أنتم لستم بأفضل من حفنة من أطفال يكسرون نوافذ المحلات |
| Arabanın camlarını kaldırdım, yüzümü peçe ile örttüm, toplum içindeyken konuşmadım. Ama nihayetinde, hayatım tehdit altında kalınca durum daha da kötüleşti, orayı terk edip Karaçi'ye dönmek zorunda kaldım | TED | كنت أغلق نوافذ السيارة أُغطي وجهي و لا أتكلم في الأماكن العامة ثم أخيراً ساءت الأمور جداً عندما تعرضت حياتي للتهديد و أضطررت أن أعود أدراجي الى كراتشي و من ثم توقفت كل أعمالنا |
| Bir şeyler çalar, arabaların camlarını kırar sonra da Nate'i suçu üstüne alması için ikna ederdi. | Open Subtitles | ,كان يسرق الأشياء ,يكسر زجاج السيارات ثم يقنع نات لكي يتلقى اللوم |
| Babam buradaki pencere camlarını paramparça etti. | Open Subtitles | ثم قام والدي بكسر هذه النافذة هنا بسرعة وانتثرت على الأرض بقطع زجاج صغيرة |
| İngiliz optik camlarını geliştirmeye yönelik çabalarımızı üstlenmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تتولى جهودنا في تحسين نوعية زجاج البصريات البريطاني |
| Kitt, camlarını indir. | Open Subtitles | (كيت)، افتح نوافذك |
| Arabanızın camlarını kapalı tutun. | Open Subtitles | أحتفظوا بنوافذ السياره مغلقه |