| - Telchak'ın aygıtı ölü dokuyu canlandırıyor. - Evet, her neyse. | Open Subtitles | جهاز تيلشاك يعيد تحريك الخلايا الميتة نعم ، أيا كان |
| Kız kardeş, anne, baba. Ölümlerini canlandırıyor. Onlarca yıl boyunca... | Open Subtitles | أخت، أمّ، أب، "إنّه يعيد إحياء موتهم، عقداً تلو الآخر" |
| Kurbanları onlarla konuşabilmek için mi canlandırıyor? | Open Subtitles | هل يعيد هؤلاء الضحايا من الموت ليتحدث اليهم؟ |
| Kurbanlarını tekrar geri getiremeyene kadar canlandırıyor. | Open Subtitles | عليه ان ينعش ضحاياه حتى يصل لمرحلة لا يقدر على احيائهم مجددا |
| - Bunlar da süveterimi canlandırıyor! | Open Subtitles | هذا العمل ينعش قميصي اجل |
| Sanatımı öğrendiğim yerdeki mutlu hatıralarımı canlandırıyor. | Open Subtitles | إنها تعيد إلى ذهني ذكريات سعيدة، فهناك... |
| Renkler basit blokları, basit materyalleri canlandırıyor. New York'ta yürürken dururum. | TED | اللون يمكنه بث الروح في الحجارة وفي المواد البسيطة خلال مشيي في نيو يورك أتوقف فجأة |
| Tamam, bence katilimiz 20 yıl önce işlediği cinayeti tekrar canlandırıyor. | Open Subtitles | حسناً أظن القاتل يعيد تمثيل جريمة ارتكبها قبل 20 سنة |
| Anılarımı canlandırıyor. 11 yaşındayken buradaydım. | Open Subtitles | هذا يعيد حنين الماضي، لقد قدِمت إلى هنا منذ 11 سنة |
| Office Space filminden bir sahneyi canlandırıyor gibisin. | Open Subtitles | ومن كأنك يعيد تمثيل مشهد من مكتب الفضاء. |
| Pek çok anıyı canlandırıyor değil mi? | Open Subtitles | ذلك يعيد الكثير من الذكريات اليس كذلك؟ |
| Yani katil neyin nesi? Eski bir cinayeti mi canlandırıyor? | Open Subtitles | إذاً فهو يعيد تمثيل جريمة قديمة؟ |
| Bu anıları canlandırıyor. | Open Subtitles | أوه ، هذا يعيد لي الذكريات |
| Bu hafızanı canlandırıyor mu? | Open Subtitles | هل هذا ينعش ذاكرتك؟ |
| Yanlış yöne sapmış olsun ya da olmasın, Dent kriz sonrası anti kahraman gündemini yeniden canlandırıyor. | Open Subtitles | مضللون أو لا... دينت) ينعش جدول أعماله ضد البطل)... في أعقاب الأزمة... |
| Deriyi canlandırıyor. | Open Subtitles | ينعش الجلد |
| Cisim ölü bir bedenle temasa geçtiğinde hücreleri tekrar canlandırıyor. | Open Subtitles | ولكن لديّ نظرية حول هذه الموجات وهي أنها عندما تلامس نسيجا ميتاً لإنسان فإنها تعيد إحياء الخلايا، |
| İkincisi, tarihi canlandırıyor. | TED | الثاني : إننا نعيد إحياء التاريخ |
| Sanatımı öğrendiğim yerdeki mutlu hatıralarımı canlandırıyor. | Open Subtitles | إنها تعيد إلى ذهني ذكريات سعيدة، فهناك... |
| Birinci İntifada olarak biliniyor ve insanlar bunu hatırlayan insanlar zihinlerinde şöyle bir şey canlandırıyor: Filistinli erkekler, İsrail tanklarını taşlıyorlar. | TED | فيما عرف بالانتفاضة الأولى، وبالنسبة لمن يحملون صورة ذهنية عنها فغالباً ما يستحضر مشاهد من قبيل: رجال فلسطينيون يرشقون الحجارة على دبابات إسرائيلية. |