| cephaneliği de mi aynı sebepten yağmaladın? | Open Subtitles | ــ هل هاجمت مستودع الأسلحة لنفس السبب أيضاً ؟ |
| Tamam. cephaneliği maksimum güvenliğe al. | Open Subtitles | حسناً, ضعوا مستودع الأسلحة تحت الحماية القصوى |
| Arabayla gezdikten sonra, ufak bir cephaneliği olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | بعد الركوب معه, اكتشفت أن بحوزته ترسانة أسلحة. |
| Babanın oldukça geniş bir cephaneliği varmış genç bayan. | Open Subtitles | يا لها من ترسانة أسلحة يملكها والدكِ، أيتها الشابة |
| Büyük Sovyet cephaneliği içinde hiçbir silah... 1947 modeli Avtomat Kalaşnikova'dan daha kârlı değildi. | Open Subtitles | لذا من بين كل الاسلحة فى الترسانة السوفيتيية الكبيرة لا شئ كان اكثر ربحاً من افتومات كلاشينكوفا طراز عام 1947 |
| Geri dönmeyeceğiz. Sonraki hedefimiz Acton cephaneliği. | Open Subtitles | نحن لن نعود هدفنا التالي هو مستودع أسلحة آكتون |
| Olarak, Bonnie cephaneliği başı belaya girdi. | Open Subtitles | كما هو الحال في، حصلت بوني في مشاكل مع مخزن الأسلحة |
| Kapıları kontrol edin, cephaneliği bulun. | Open Subtitles | تفقّدوا ما وراء الأبواب واعثروا على مخزن السلاح. |
| Hayır anlaşmamıza göre, cephaneliği araştırdıktan sonra Ben'in peşinden gidecektik. | Open Subtitles | لا، كان إتفاقنا هو أن نذهب و نبحث عن بِن حالما نستكشف مستودع الأسلحة |
| Sana cephaneliği kontrol ettikten sonra gidip oğlunu arayabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | قلت يمكنك أن تذهب للبحث عن ابنك بعد أن تنتهي من تفقد مستودع الأسلحة |
| Hayır anlaşmamıza göre, cephaneliği araştırdıktan sonra Ben'in peşinden gidecektik. | Open Subtitles | كلا، اتفاقنا بأننا نذهب لإنقاذ بن بعد أن نفحص مستودع الأسلحة |
| Sana cephaneliği kontrol ettikten sonra gidip oğlunu arayabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | بعد أن تتفقد مستودع الأسلحة هل لديك ادنى فكره عن موقعه؟ |
| 176 askeri öldürüp, cephaneliği yağmalamışlar. | Open Subtitles | لقد أعدموا 176 جندي و قاموا بنهب مستودع الأسلحة |
| Hizmetçilerden biri koymuş olmalı. cephaneliği temizliyorlardı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ أحد الخدم وضعه هناك فقد كانوا ينظّفون مستودع الأسلحة |
| Sonuçta ABD dünyanın en büyük cephaneliği. | Open Subtitles | ففيّ النهاية الولايات المتحدة لديها أكبر ترسانة أسلحة في العالم |
| Babanın oldukça geniş bir cephaneliği varmış genç bayan. | Open Subtitles | يا لها من ترسانة أسلحة يملكها والدكِ، أيتها الشابة |
| Evinin bodrumunda cephaneliği mi vardı? | Open Subtitles | هل لديه ترسانة أسلحة في قبو منزله؟ |
| Beyler, 100 mil sahamıza giren bir gemi ya da uçak olursa mürettebatı Öldürüp, geminin cephaneliği kullanırız. | Open Subtitles | أيها السادة، إذا أقتربت أى سفن أو طائرات" ...فى محيط 100 ميل سنقتل طاقم البحارة و مقَابلها بالمثل سنستخدم ترسانة أسلحة السفينة |
| Kale'nin içindeki cephaneliği kontrol altına almalıyız. | Open Subtitles | نحتاج للسيطرة على الترسانة الموجودة داخل الحصن |
| Ama siz kaçak süper casuslar olduğunuza göre, belki üç kilitli kapıyı, cephaneliği ve bir sürü boş yemek kutusunu fark etmişsinizdir. | Open Subtitles | لكن كما يبدو أنتم يا رفاق جواسيس عظماء متألقين ربما لاحظتم الباب المدعم بثلاثة طبقات من الترسانة و العديد من حاويات الطعام الفارغة |
| Doğu Hindistan cephaneliği soyulmuş. | Open Subtitles | من مستودع أسلحة "شركة الهند الشرقية" |
| cephaneliği temizlemeye gidiyorum. | Open Subtitles | أنا متوجّهة للأسفل لتأمين مخزن الأسلحة. |