| Cerie, lütfen bugün için bana diş doktorundan bir randevu al. | Open Subtitles | سيري , إحجزي لي موعدا مع طبيب الأسنان اليوم |
| Hey Cerie, bana gönderdiğin bu mesajın ne anlama geldiğini söyler misin? | Open Subtitles | مرحبا, سيري. ماذا تعني رسالتك النصية التي أرسلتيها لي؟ |
| Cerie, benim çorba pançolarımdan birisini giy. | Open Subtitles | سيري, إرتدي أحد أردية بانشو الحساء خاصتي |
| Gidip kahve alır mısın Cerie? | Open Subtitles | سيري)، هل تريدين الحصول على بعضاً من القهوة؟ ) |
| Bu gerçekten güzel, Cerie. Ve %40 indirimi var. | Open Subtitles | هذا الرداء فائق الجمال (سيري) وعليه حسم لأربعين بالمائة |
| Sana söylüyorum Cerie, harika olacak T.I., Fallout Boy, Seksi boks. | Open Subtitles | صدّقيني يا (سيري)، ستكون الأجواء ممتعة (تي آي)، فرقة (فول آوت بوي)، ملاكمة نسائية |
| Hey, Cerie, bu hafta sonu neler oluyor? | Open Subtitles | أهلاً (سيري)، هل من مناسبات في عطلة الأسبوع؟ |
| Cerie evleneceğin adamı ne zamandır tanıyorsun? | Open Subtitles | إذاً، (سيري) منذ متى تعرفين الرجل الذي ستتزوجينه؟ |
| 50 o kadar da yaşlı değil, Cerie. | Open Subtitles | (الخمسين من العمر ليس مُسناً لهذه الدرجة، (سيري |
| Cerie, "Evlen, takıl, öldür." Lutz, Toofer ve Kenneth. | Open Subtitles | (و اقتل (جينا (سيري) اقتلي، ضاجعي، تزوجي (لتز)، (توفر)، (كينيث) |
| Hatta bence şimdi Cerie'yle gidip bize şeker alın. | Open Subtitles | (في الواقع، أعتقد أننا نريدك أنت و (سيري كي تذهبوا وتجلبوا الحلوى |
| Cerie, eğer bana ihtiyacınız olursa yeni temsilcimle bir toplantıda olacağım. | Open Subtitles | (سيري)، إذا إحتجتني، سأكون في إجتماع مع وكيل أعمالي الجديد |
| Cerie, ben ve Sue burada olmasaydık burası ne hale gelirdi? | Open Subtitles | {\pos(192,220)}كيف سيكون الوضع إذا لم تكن (سيري)، (سيو) وأنا هنا؟ |
| Bunu duyabilen tek kişi Cerie. Geri kalanımız çok yaşlı. | Open Subtitles | (سيري) الوحيدة التي تستطيع سماعها بقيتنا كبيرة في السن |
| Selam Cerie, ikimizin oda arkadaşı olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | يا (سيري)، أظن أنا وأنت بمقدرونا التشارك في غرفة |
| Bak, bu hafta sonu seninle Cerie'nin düğününe gitmem gerektiğini biliyorum, ama gelemeyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أنه يُفترض بي مرافقتك لزفاف (سيري) لكن لا أستطيع |
| Lutz' ın gömleğinin düğmesi patlayıp, Cerie' nin gözüne çarptı. | Open Subtitles | زر قميص لتز قفز و ضرب سيري |
| Niye Cerie'yi de alıyorsun? | Open Subtitles | لما عليك أن تأخذي "سيري" أيضا؟ |
| Cerie, tozol burdan. | Open Subtitles | سيري, اخرجي من هنا. |
| Yaz bir kenara Cerie. | Open Subtitles | سجلي هذا (سيري)، إنه حدث تاريخي |