"cesaretlendirdim" - Traduction Turc en Arabe

• شجعته
• شجعتها
• بتشجيعه
• شجعت
• شجعتك

cesaretlendirdim demiyorum ama onu durdurmak içinde yeteri kadar birşey yapmadığım da kabul ediyorum.
أنا لا أقول أنني شجعته ولكنني أعترف أنني لم أفعل ما يكفي لإيقافه

Onun için üzüldüm, onu cesaretlendirdim.
لقد شعرت بالاسى اتجاهه, لقد شجعته.

Bu nedenle onu geri dönmesi için cesaretlendirdim.
وهذا هو السبب أنا شجعته على العودة.

Onu spor dışında ona sevinç veren yeni şeyler bulması için cesaretlendirdim.
شجعتها على إيجاد ما يجلب لها السعادة، بعيداً عن الرياضة.

Geliştirdiği oyuncaklarla tek başına bir şeyler yapması konusunda onu cesaretlendirdim.
أتعلم أنني قد شجعتها بأن تأخذ الألعاب التي تصممها و أن تعمل لوحدها

Yani onu cesaretlendirdim mi?
إذاً، هل أنا قُـمتُ للتوّ بتشجيعه هُناك؟

Anne, kızlarımı, daha modern bir şey yapmaları konusunda cesaretlendirdim.
لقد شجعت بناتى على أن يقدموا شيئا معاصرا

Vahşi olman için ben cesaretlendirdim seni ama bunun da bir sınırı var.
شجعتك على ان تكون شرس لكن هناك حدود

Hayır, onu sadece cesaretlendirdim.
لا , فقط انا شجعته

Kendime sorup duruyorum... Onu ben cesaretlendirdim.
أستمر في سؤال نفسي إذا شجعته

Oh, tabii ki onu cesaretlendirdim
بالطبع أنا شجعته

Onu cesaretlendirdim.
لقد شجعته

Ben sadece vazgeçmesi için onu cesaretlendirdim.
أنا فقط... شجعتها للتخلي عنها.

Onu kuralları çiğnemesi için cesaretlendirdim.
مع (ميريام)، لقد شجعتها على أن تخالف القوانين...

Eleanor yönetime hazır hazır hissettiğinde, onu cesaretlendirdim böylece iki tarafında yönetebilecektim, birbirinden ve kraliyetten uzak.
وبمجرد أن أصبحت (إلينور) جاهزة لتتولى الأعمال، لقد شجعتها على إدارة النجاةلكلاالمكانين.. خارج الفحص للمكانين ...

Sınırlarını aşması konusunda onu cesaretlendirdim mi acaba?
هل قمت بتشجيعه على تخطيّ حدوده ؟

Evet birisini cesaretlendirdim ama hukuken bir şey yapmadım.
صحيح انني شجعت شخصاً على فعلها, لكن قانونيا, لم افعل شيء

Sizi cesaretlendirdim.
لقد شجعتك ,لقد فعلت