| Aynı yerde binlerce insan aynı şeyi yapmış ve aynı fotoğrafı çekmiş olsa da sizi de gidip yaratıcılığa katkıda bulunmanız için cesaretlendiriyorum. | TED | حتى لو كان الآلاف من الناس قد ذهبوا إلى مكان بعينه والتقطوا صورةً أياً كانت، فأنا أشجعك على الخروج والإبداع أيضاً. |
| Kızın nerede olduğunu öğrenmen için seni cesaretlendiriyorum sadece. | Open Subtitles | لا لا إنما أشجعك على العثور عليها |
| - Seni cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | حسنًا ، أنا أشجعك |
| Ama ben onu yazarlığına inandığım için cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | لكني أشجعه لأني مؤمنه بكتاباته |
| Bu doğru. Onu cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح ، أنا أشجعه |
| Üniversiteye gitmesi için cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | أشجعه على الدخول إلى الجامعة |
| Markete gidebilmesi için cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | أشجعها على محاولة الذهاب إلى محلّ التسوق |
| Değişmesi için onu cesaretlendiriyorum. | Open Subtitles | أشجعها على جهد التغيير |