| ...benim ihanetimi affedip Charlotte'ı kendi kızı gibi gören Conrad, gel. | Open Subtitles | الذي غفر خطيئتي واحتضن شارلوت كما لو كانت ابنته كونراد, تعال |
| Bakın, Charlotte'ı kimin öldürdüğünü o öldüğünden beri bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | اسمعو,نحن نحاول أن نكتشف من قتل شارلوت منذ ان قتلت. |
| Peki, eğer Charlotte'ı öldüren kişi kırmızı ceket giymişse üzerinde Charlotte'ın kanı vardır. | Open Subtitles | حسناً,اذا الشخص الذي قتل شارلوت كان يرتدي جاكيت أحمر سيكون عليه دماء شارلوت. |
| Belki Kenneth ve Jessica Charlotte'ı evlat edindiklerini kimsenin bilmesini istemiyorlardı. | Open Subtitles | ربما كينث و جيسكا لايريدون ان يعلم احد. ان شارلوت متبناه. |
| Hey, Charlotte'ı kız kardeşi gibi sevdiğini iddia etmesi umurumda değil. | Open Subtitles | لا اهتم بكم كانت تدعي انها كانت تهتم لشارلوت كاخوات هذه الفتاة لديها وجهين |
| Charlotte'ı tavlamaya çalışmamı izlemekten daha iyi yapacak bir şeyiniz elbet vardır. | Open Subtitles | بالتأكيد ستجدون بنهاية الأسبوع أمورا أفضل من مشاهدتي مع شارلوت |
| Her şey planlandığı gibi gitmiyordu ama Charlotte'ı bulabilirsem doğum günümün özel olacağını hissediyordum. | Open Subtitles | حسنا إذا, لم تسير الأمور تماما كما خطط لها ولكن إن تمكنت من أن أجد شارلوت لكنت واثقا من أنه سيظل عيد ميلاد للذكرى |
| Selam Mark, ben gidiyorum ama eğer Charlotte'ı arıyorsan sanırım üst katta. | Open Subtitles | أووه, أهلا مارك, كنت سأخرج للتو و لكن, إن كنت تبحث عن شارلوت فأعتقد أنها في الدور العلوي |
| Evet, Charlotte'ı inciten bazı kararlar almıştın evet, geçmişi değiştiremezsin ama bunun karşılığını canınla ödeyecek halin yok. | Open Subtitles | تريد لذلك أن يحدث بأقرب وقت ممكن نعم اتخذتي خيارا بايذاء شارلوت ولا لا تستطيعين استرجاع ذلك |
| Charlotte'ı koruman için sana izin verdim. | Open Subtitles | جعلتك تبقين على شهادتك من أجل حماية شارلوت |
| David'e ulaşmak ve öldürmek için Charlotte'ı kullanıyordu. | Open Subtitles | كان يستخدم شارلوت ليصل إلى ديفيد كلارك حتى يقضي عليه |
| HKM Charlotte'ı Haven'a gönderdiğini inkâr ediyor. | Open Subtitles | مركز السيطرة نفى انه ارسل شارلوت الى هايفن |
| Peki, şimdi de Charlotte'ı öldürme nedeninin ve ve fırsatının olduğunu kanıtlamamız lazım. | Open Subtitles | حسناً,علينا الآن أن نبرهن أنها لديها الدافع و الفرصة لقتل شارلوت. |
| Belki de Charlotte'ı kimin öldürdüğünü bilmememiz iyi bir şeydir. | Open Subtitles | ربما من الجيد أننا لا نعرف من قتل شارلوت. |
| Ali'yi gördüm ve Charlotte'ı öldürdüğünü, itiraf ettiğine de oldukça eminim. | Open Subtitles | لقد رأيت آلي و أنا متأكدة أنها اعترفت بقتل شارلوت. |
| O gece her ne olduysa, kendini koruduğuna inanıyorum, ama yine de Charlotte'ı o öldürdü. | Open Subtitles | مهما كان الذي حصل تلك الليلة ،أن أصدق أنها كانت تحمي نفسها, لكنها مع ذلك قتلت شارلوت. |
| O durumda Charlotte'ı hayal kırıklığına uğratan insan... bendim... sen değil. | Open Subtitles | الشخص الذي احبط شارلوت تلك اللحظه كان انا ليس انتي |
| Melissa akşam yemeğinde Charlotte'ı aramış olabilir, gecenin ortasında çıldırmasını sağlayan o olabilir. | Open Subtitles | ميليسا قد تكون كلمت شارلوت قد تكون هي الفاعله الذي جعلها تخرج في منتصف الليل |
| Bu her kimse, bizim Charlotte'ı kimin öldürdüğünü bildiğimizi sanıyor ve bu yüzden hayatımızı perişan etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | مهما كان ، يظن بأننا نعلم من قام بقتل شارلوت ولهذا هم يحاولن بأن يجعلو حياتنا تعيسه ولهذا السبب |
| Mona sana Charlotte'ı öldürmeye hazır olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | بكل بساطة مونا اخبرتك بأنها كانت مستعدة لقتل شارلوت |
| Sunabileceğimiz bir Louisiana çiftlik evimiz var ama Charlotte'ı ilk olarak salak bir yağlı boyadan tanıyoruz. | Open Subtitles | ولدينا منزل لويزيانا ذو المزرعة وافتتاحيتنا لشارلوت هو مشهد مبتذل ومكرر؟ |