|       Eğer bir yerlere gittiyse, şu Chuck arkadaşını görmeye gitmiştir.       | Open Subtitles |        لو أنه في أي مكان فهو سيذهب لذلك الرجل تشاك       | 
|       Bu, her şeyin ters gittiği o nadir anlardan biri Chuck.       | Open Subtitles |        هذه إحدى اللحظات النادرة عندما تكون الأشياء غير شرعية , تشاك       | 
|       Bunu hırsızlık olarak görmüyorum, çünkü Chuck'la ben bir nevi hayat ortağıyız.       | Open Subtitles |        الآن , لا أعتبرها سرقه منذ أن صرت أرى تشاك أصدقاء حياة       | 
|       Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim ama Chuck Bass'ın masum olduğu ortaya çıktı.       | Open Subtitles |        لم أعتقد أني سأقول هذا يوم لكن أتضح ان تشاك باس بريء       | 
|       Chuck, görünüşe göre Ned ve ben her şeyi hallettik.       | Open Subtitles |        حسنا , تشاك لقد اتفقت انا ونيد على كل شىء       | 
|       Ve bulduklarında, sahip olduğumuz tüm Dayanak ajanı Bilgisayar'ın Chuck olduğunu bilecekler.       | Open Subtitles |        وعندما يفعلون كل عميل فولكرم لدينا سوف يعلم ان تشاك هو التداخل       | 
|       Bir bakalım dördüncü hatta ruh eşini arayan Chuck var ve ikinci hatta yeni terk edilmiş Maria var.       | Open Subtitles |        حسناً حسنا معنا تشاك على الخط 4 وهو يبحث عن توأم روحه وماريا على الخط 2 هجرها حبيبها للتو       | 
|       Ne yazık ki bu da Chuck'ın brançına gidiyorsun demek.       | Open Subtitles |        اذا لسوء الحظ هذا يعني انك ستذهب الى فطور تشاك       | 
|       Evet, çünkü hepsi Vanessa ve Chuck'ın seks videosunun internete yayılmasını içeriyordu.       | Open Subtitles |        نعم, لأنهم جميعا متورطون في تسريب شريط علاقة تشاك وفينيسا على الانترنت       | 
|       Chuck Finler isminde bir adam, size bir şey ifade ediyor mu?       | Open Subtitles |        رجل إسمه تشاك فينلى , لو كان هذا يعنى أي شيء لك       | 
|       Chuck ne Paris ne de bu operasyon için hazır.       | Open Subtitles |        وهذا هو السبب انني لم اخبره تشاك غير مستعد لباريس       | 
|       Chuck'ın arkamdan işler çevirip haberim olmadığını sanarak kendi hayatını yaşamasına inanamıyorum.       | Open Subtitles |        لا أصدق أن تشاك كان يتسلل وراء ظهري هكذا. ليعيش حياة أخرى       | 
|       Evet ama Chuck'ın işi bazen olduğundan çok zahmetli bir iş oluyor.       | Open Subtitles |        نعم، لكن عمل تشاك يستطيع أن يكون شيء مطلوب أكثر مما نتوقع       | 
|       Birkaç şey bilirim. Chuck'ın egzama kremini evde bıraktığını fark ettim.       | Open Subtitles |        لقد لاحظت أن تشاك نسي كريم المرطب للأكزيما التي يعاني منها       | 
|       Güven bana, Chuck'ın tek problemi onsuz da mutlu olacak olmam.       | Open Subtitles |        ثقي بي، الشيء الوحيد الخاطئ لـ تشاك أن أبقى سعيدة بدونه       | 
|       Chuck'a tekmeyi bastıktan sonra canlandırıcı bir şeyler iyi gelir dedim.       | Open Subtitles |        و ظننت انك بحاجة لما يشعرك بالتحسن بعد ان هجرت تشاك       | 
|       Susan, Chuck seni alt etmek isterse New York'a taşınmanın onu durdurmayacağını biliyorsun.       | Open Subtitles |        سوزان انت تعلمين انه ان اراد تشاك القضاء عليك الانتقال لنيويورك لن يوقفه       | 
|       Çocuklarınızı Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile.       | Open Subtitles |        أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى       | 
|       Haber anonsu: Ve şimdi, Wendy Marshall ve Chuck Marlboro ile Kanal 8 haberleri.       | Open Subtitles |        و الآن القناة 8 الإخبارية مع ويندى مارشال و شاك مارلبورو       | 
|       Oğullarım Ralph ve Chuck ın katlanmak zorunda kaldıkları alaylar hakkında en ufak bir fikrin var mı?       | Open Subtitles |        هل لديك أي فكرة عن السخرية التي تحملها ولداي رالف وتشاك ؟       | 
|       Bu taktikleri Chuck Garabedian Mega-Tasarruflar Semineri'nde kaptık.       | Open Subtitles |        لقد حصلنا على هذه المعلومات بالحلقة الدراسية لتشاك غرابديان حول الاقتصاد والتوفير       | 
|       Chuck bunu çok iyi biliyordu       | Open Subtitles |        أصبحت شديدة التعلق بتشاك كان في حاجة إليها       |