| Veya iki adamı cinayet işlemek için bir şekilde kullanıyordu. | Open Subtitles | أو إنه بطريقة ما كان يستغل الرجلين لارتكاب جريمة قتل |
| Bu kanlı bir cinayet işlemek için ilginç bir yer ve zaman seçimi değil mi? | Open Subtitles | مع اثنين اخرين كشهود يبدو ذلك بأنه وقت ومكان غريب لارتكاب جريمة قتل شنيعة |
| İntikam, cinayet işlemek için kesinlikle anlaşılabilir bir durum. | Open Subtitles | . الانتقام ، سبب مثالي ووجيه ، لارتكاب جريمة قتل - . نعم ، لكنني ظننت أنكم أنتم - |
| İtiraf etmelisin ki burası cinayet işlemek için dahiyane bir yer. | Open Subtitles | يجب أن تعترفي، هذا مكان عبقريّ لإرتكاب جريمة قتل. |
| cinayet işlemek için bir sürü sebep var. | Open Subtitles | هُناك العديد من الأسباب لإرتكاب جريمة قتل |
| Bu cinayet işlemek için bir komplo. | Open Subtitles | أنت متآمر لإرتكاب جريمة قتل |
| Tomás Garrido'nun cinayet işlemek için çok güçlü bir motivasyonu vardı. | Open Subtitles | (توماس غاريدو) لديه دافع قوي لارتكاب جريمة قتل |