| Maurice Charles - Columbus, Ohio mu? NasıI gidiyor ahbap? | Open Subtitles | موريس تشارلز , كولمبس أوهايو , كيف تجري أمورك ياصاح |
| Kimliği onun Columbus, Ohio'dan Maurice Charles olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | استنادا إلى هويته , فإنه يدعى ماوريس تشارلز من كولمبس أوهايو |
| Araya kader girdi ve senin yeni çağın Columbus'u olduğunu anladım. | Open Subtitles | حكمة القدر وأنا تأكدت أنك كولمبوس في العالم الجديد |
| Columbus adamın kafasına sıktı, bağırsaklarını deşti ve ateşe verdi. | Open Subtitles | عملة كولمبوس هذه وجدت في فم الضحية كولمبوس أطلق النار على رأس الضحية وعلقه على العمود, أخرج أحشاءه وأشعل فيه النار |
| Bugünün flaş haberi, Columbus Circle'da aranan suçlunun tuhaf ölümü. | Open Subtitles | أهم خبر الليلة هو مقتل مجرم مطلوب للعدالة في "كلومبوس سيركل" |
| Soykırım, kölelik ve ataerkillik Christopher Columbus ile Amerika'da başladı. | TED | الإبادة الجماعية والعبودية والأرستقراطية بدأت في الأمريكتين مع كريستوفر كولومبوس. |
| Ve şimdide çocuklar, dostumuz Bay Şapka, bize Christopher Columbus'u anlatacak. | Open Subtitles | ودلوقتي يا أطفال حيتكلم لينا صاحبنا أستاز قبعة عن كريستوفر كولومبس |
| Ama Hunter, Columbus, Ohio'lu Maurice Charles falan yok. | Open Subtitles | لكن ياهنتر , لايوجد هناك ماوريس تشارلز من كولمبس أوهايو |
| Belki Columbus haftasında, oraya sıvışabiliriz. | Open Subtitles | ربما فى اجازة كولمبس نذهب الى هناك |
| Market ve Columbus'un köşesinde. | Open Subtitles | انه عن تقاطع شارعي ماركت و كولمبس |
| Claude'un ceplerinde esrar dolu bir hapishane torbası, 967$ taşıyan bir motorcu cüzdanı, Çin Mahallesi'nde bir dövmeciden satın alınmış, üzerinde resmi ve Maurice Charles Columbus, Ohio yazan sahte bir kimlik var. | Open Subtitles | في جيب كلاود ,يحمل عبوة بلاستيكية مملوءة بالاعشاب المخدرة محفظة راكبي الدراجات تحوي مبلغ 967دولار هوية مزيفة تحمل صورته واسم مزيف ,ماوريس تشارلز , كولمبس , أوهايو |
| Circque du Soleil'in Michael Jackson'ın anısına yaptığı Immortal şovunun dünya turu Haziran'da Columbus'a gelecek. | Open Subtitles | قادمة إلى [كولمبس] في يونيو علينا الذهاب جميعا |
| Columbus'un Şövalyeleri'nin park alanında yapıyorduk ve polis bizi yakalamıştı. | Open Subtitles | كنا نفعلها جميعاً في السيارات في موقع الذي يسمى فرسان كولمبوس و أمسكنا شرطي |
| Evet. 89. caddedeki Claremont Stables Columbus ve Amsterdam arasındaki yeri biliyor musun? | Open Subtitles | نعم,هل تعرفي استطبلات كليرمونت في منطقة التاسع والثمانون بين كولمبوس وامستردام؟ |
| Bas gaza, Columbus yolundan gidiyoruz. Otobana gir. | Open Subtitles | انطلقي، انعطفي عند مدخل كولمبوس إلى الطريق السريع |
| Columbus caddesindeki markette asılı bir karşılıksız çekin var. | Open Subtitles | هناك صك مردود باسمك معلّق عند بقالة -عند شارع كلومبوس . |
| Bu yüzden okulumun şehri Texas'tan, Columbus'a doğru yola koyuldum. | Open Subtitles | لذا أنطلق الآن من مسكني الجامعي في (أوستن) بـ(تكساس)، إلى (كلومبوس) بـ(أوهايو) |
| Tallahassee ve Columbus, her ikisi de doğuda kalıyor! | Open Subtitles | لعلمك، (تالاهاسي) و(كلومبوس) بإتجاه الشرق -إذاً؟ |
| Tarihle karşı karşıya gelen Christopher Columbus'u kürsüye çıkarma vakti geldi. | TED | حان الوقت لوضع كولومبوس في مواجهة التاّريخ. |
| 1792'den beri Columbus Günü, gerçek yıl dönümü olan 12 Ekim'de Birleşik Devletler'in birçok yerinde kutlanıldı. | TED | منذ سنة 1792 يتم الاحتفال بيوم كولومبوس بمختلف أنحاء الولايات المتحدة الثاني عشر من تشرين الأول. |
| O yerleşkeler yerinde kalmadı ama Columbus'unki kaldı. | TED | مستوطناتهم لم تدم، عكس مستوطنات كولومبس. |
| Columbus bulduğu kolonilerle ne yaptı, biliyor musun? | TED | هل تعلم ما فعله كولومبس في المستوطنات التي أنشأها؟ |