| Bu sizi doğrudan CTU'nun altındaki giriş noktasına götürür. | Open Subtitles | هذا سيضعك مباشرةً أسفل وحدة مكافحة الإرهاب وتحت نقطة الدخول |
| Anlaşılan o ki, amacınız CTU'nun itibarını sarsmak ve suçlamalarda bulunmak. | Open Subtitles | من الواضح أن برنامجك هو إدانة وحدة مكافحة الإرهاب |
| CTU'nun, onun benim köstebeğim olduğunu düşünmesi gerek. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الإرهاب تحتاج للاستمرار بالظن من أنها وسيلة اتصالي في الداخل |
| CTU'nun içinden birileri, dışarıdaki birilerine bilgi sızdırıyor. | Open Subtitles | شخص ما من الوحدة يسرب المعلومات لشخص في الخارج |
| CTU'nun karşısında bir park yeri var. | Open Subtitles | هناك موقف للسيارات عبر الشارع بالقرب من الوحدة |
| CTU'nun yönetimdeki tüm kaynaklara erişebilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | فيجب أن يكون لدى وحدة مكافحة الارهاب كل المصادر الممكنة فى حوزتها |
| Buna izin veremem. CTU'nun idaresini devralıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أدعك تبقى فى مكانك سأتولى قيادة وحدة مكافحة الارهاب |
| - Ne? CTU'nun Jack'den öğrendiğine göre, toplantının yapılacağı yer muhtemelen burası. | Open Subtitles | بناءً على ما حصلت عليه الوحدة من (جاك) فسيكون الاجتماع هنا |
| CTU'nun, onun benim köstebeğim olduğunu düşünmesi gerek. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الإرهاب تحتاج للاستمرار بالظن من أنها وسيلة اتصالي في الداخل |
| 30 dakikaya CTU'nun dışında buluşalım. | Open Subtitles | قابلني خارج وحدة مكافحة الإرهاب خلال ثلاثين دقيقة |
| Kendisine CTU'nun yardımcı müdürü olarak yetkilendirdim. | Open Subtitles | منحته صلاحية مؤقتة كمساعد لمدير وحدة مكافحة الإرهاب |
| Bu olay mahali artık CTU'nun! | Open Subtitles | هذا الآن مسرح جريمة بعهدة "وحدة مكافحة الإرهاب" |
| CTU'nun müdürü. | Open Subtitles | مديرة وحدة مكافحة الإرهاب |
| Beni yeniden CTU'nun L. A. ofisinde görevlendirirseniz minnettar olurum. | Open Subtitles | سوف أقدّر بالرغم من ذلك... لو اعدت تعيينى فى وحدة مكافحة الإرهاب فى "لوس أنجلوس" |
| CTU'nun baş yazılımcısı, Andy Shalowitz. | Open Subtitles | كبار مبرمجي وحدة مكافحة الإرهاب (اندي شالوتز) |
| CTU'nun İç Güvenlik'e geçişi zor oluyor ama hallediyoruz. | Open Subtitles | إنه انتقال صعب من الوحدة لوكالة الأمن القومي، ولكننا سنتجاوز الأمر من الطيب أن اسمع هذا |
| CTU'nun, geçmişini tam olarak kontrol etmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد من الوحدة أن تجري تحريات كاملة |
| CTU'nun sıkı bir güvenlik sağlayacağından emin olmalıyız. | Open Subtitles | ما نحتاجه من "الوحدة" هو التأكد من أنّ الأمن مستتب |
| CTU'nun kayıtlarında seyahat planın yokmuş. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الارهاب ليست لديهم خطط تنقلاتك فى سجلاتك |
| CTU'nun müdürü olarak, bilgi akışının merkezinde kalma mecburiyetin var. | Open Subtitles | يجب عليك كرئيس وحدة مكافحة الارهاب أن تبقى هنا فى مركز تدفق المعلومات |
| Görevine devam etmene izin veremem. Derhal CTU'nun komutasını kendi üzerime alıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى تركك فى مكانك سأتولى قيادة وحدة مكافحة الارهاب |
| CTU'nun Jack'den öğrendiğine göre, toplantının yapılacağı yer muhtemelen burası. | Open Subtitles | (بناءً على ما حصلت عليه الوحدة من (جاك فسينعقد الاجتماع هنا على الأرجح |