| Herif Cumhuriyetçiler'i dolandırıcı ve açgözlü birer iş adamıymış gibi gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل يجعل الجمهوريين يبدون كمجموعة من العصي ورجال الأعمال الجشعين |
| Ama böyle korkunç adamlar için sanki Cumhuriyetçiler gibi davranmadık mı? | Open Subtitles | بالنسبة لأفراد عصابات أشدّاء ، قمتم بهذا مثل الجمهوريين و ماشابه |
| Siz Cumhuriyetçiler tam bir bebeksiniz. Sekiz sene iktidarda kaldınız. | Open Subtitles | انتم الجمهوريون كالأطفال لقد حصلتم على فرصتكم لمدة 8 سنوات |
| Partizan komitelerden kendilerini tekrar düzenleyebilirlerdi. Ama etik elektromıknatıs hareket attikçe kuvvet alanı yükseldi, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler ayrı taraflara çekildiler. | TED | و تكوين لجان حزبية مشتركة و لكن مع ازدياد الكهرومغناطيس الاخلاقي اتسع مجال الطاقة فأبتعد الديمقراطيين من الجمهوريون |
| Eskiden liberal Cumhuriyetçiler ve muhafazakar demokratlar vardı. | TED | كان يوجد الحزب الجمهوري التحرري والحزب الديمقراطي المحافظ. |
| Arkadaşım adına ve fonunuzu kesen Cumhuriyetçiler adına özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر عن صديقي وعن الجمهوريين الذين يقتطعون مواردكم الماليه |
| İspanya'da iç savaş başlamıştı ve Cumhuriyetçiler, faşistlere karşı büyük bir savaş veriyordu. | Open Subtitles | بدأت حرب الحضارة في إسبانيا وقدت حملة لجانب الجمهوريين مغ تزايد القتال البائس ضد الفاشيين |
| Onlara söyle, Cumhuriyetçiler bu mahallede hoş karşılanmaz. | Open Subtitles | أخبرهم أن الجمهوريين ليسوا مرحب بهم فى مطبخ الجحيم |
| Komünizme karşı mücadelesini Cumhuriyetçiler adına bir silaha dönüştürdü. | Open Subtitles | قلب حملته ضد الشيوعية إلى سلاح في جانب الجمهوريين |
| İspanya'da iç savaş başlamıştı ve Cumhuriyetçiler, faşistlere karşı büyük bir savaş veriyordu. | Open Subtitles | بدأت حرب الحضارة في إسبانيا وقدت حملة لجانب الجمهوريين مع تزايد القتال البائس ضد الفاشيين |
| Bazı Cumhuriyetçiler bayan Clinton'un, başkanın karısı olduğu için hazıra konduğu görüşünde. | Open Subtitles | بعض الجمهوريين يشتكون السيدة "كلنتون" تحصل على جولة حرة لأنها زوجة الرئيس |
| Cumhuriyetçiler, ne düşünüyorsunuz veya ne zaman Trumpizm'e karşı çıkacaklar. | TED | ماذا تعتقد، أو متى، سيكون لدى الجمهوريون الدافع لأخذ موقف ضد أسلوب ترامب؟ |
| Cumhuriyetçiler için istediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | و الآن فجأة أصبح الأمر مكروهاً قلّ ما تريده عن الجمهوريون |
| Cumhuriyetçiler annelerini, babalarını ve büyükanne ve büyükbabalarını buradaki herkes kadar severler. | Open Subtitles | يحب الجمهوريون أمهاتهم و آبائهم وأجدادهم بقدر أي شخص آخر على هذا التَلِّ |
| Cumhuriyetçiler, senin birçok şey olduğunu söylediler. Amatör bir omurgasız. Sorumluluktan kaçan. | Open Subtitles | أنت كل شيء اتهمك به الجمهوريون هاوي، تخاف أن تتخذ موقفاً |
| Genç Cumhuriyetçiler. BM modeli. Ulusal Onur Birliği. | Open Subtitles | الجمهوريون الصغار ، الأمم المتحدة جمعية الشرف الوطني |
| Eğer siz her şeye burnunu sokan Cumhuriyetçiler olmasaydınız bu domuzu buradan alıp tüyebilirdim. | Open Subtitles | وكنت سأهرب,أيضا لولاكم أيها المتطفلون الجمهوريون |
| Bay Mitchell'a ve Cumhuriyetçiler içindeki herkese sonsuz güvenim var ve bence böyle bir zamanda ortaya çıkan bu tip bir haber bizi engelleyici niteliktedir. | Open Subtitles | إن لدي ثقة كاملة في السيد ميتشيل و كل العاملين في الحزب الجمهوري و أظن أن هذا النوع من التحقيقات الغير مؤكدة |
| 1930'da Cumhuriyetçiler, Temsilciler meclisinde durumun etkisini hafifletmek için... | Open Subtitles | فى عام 1930 تحكمت الجمهورية فى منزل المندوبين و ذلك لتخفيف ضغط |
| - Neden Cumhuriyetçiler B.D'ler Anayasası'nı çöpe çeviriyorlar? | Open Subtitles | لماذا الجمهوريّين .. يشوّهون دستور الولايات المتحدة؟ |
| Biz gay Cumhuriyetçiler olarak hepimizin bir araya gelerek farklılıklarımızı değil de benzerliklerimizi göstermenin iyi bir fikir olacağını düşündük. | Open Subtitles | كشواذ جمهوريين, ظننا أنه من الممكن فكرة حقاً جيدة إذا إجتمعنا و أرينا العالم تشابهاتنا وليس إختلافاتنا |
| Burada Cumhuriyetçiler de var, bu partilerüstü bir durumdur. | TED | مجددا، للجمهوريين هنا، هذا لا يجب أن يشكل انقساما. |
| Yoksa Cumhuriyetçiler gelip bunu günah ilan edecekler. | Open Subtitles | ان يتزوجك قبل ان يعود الجمهورييون الى المكتب ويجعلون الامر كانه خطيئة |
| Demokratlar iktidarı eşitliği artırmak için isterdi, Cumhuriyetçiler ise yetkilerini kısıp özgürlüğü artırmak için. | TED | كان الجدل: ديموقارطيون أرادوا استخدام الحكومة لتحسين الجودة، جمهوريون أرادوا تقليص حجم الحكومة لتحسين الحريات. |
| Cumhuriyetçiler bütçe taleplerini fazla abarttılar ve şimdi başkanlık şanslarına zarar veriyorlar. | Open Subtitles | الجمهوريّون تعدّوا حدودهم بمطالبهم للميزانية وبدؤوا الآن يضرون بترشيحهم الرئاسي |
| Cumhuriyetçiler, demokratlar da yapabilirsin. | Open Subtitles | ديموقراطيين وجمهوريين |
| Demokratlar,Cumhuriyetçiler,koministler hatta sen... | Open Subtitles | الديمقراطيون, الجمهوريون، الشيوعيون, حتى أنت. |