| Bacağıma sıcak yağ döküyorsun! | Open Subtitles | أنت تسكب زبداً ساخناً على ساقي |
| Tüm içkiyi döküyorsun. | Open Subtitles | أنت تسكب النبيذ |
| Kafandan aşağı bir şişe şampanya döküyorsun. | Open Subtitles | حيث تصب زجاجة شامبانيا على رأسك |
| Evet de, neden onu döküyorsun? | Open Subtitles | أجل. لكن لماذا تصب الكحول؟ |
| Ama sen, kan döküyorsun çok çalışıyor ve iyi bir iş yapıyorsun. | Open Subtitles | لكن أنت, أنت تريق دمك أنت تعمل بكد و أنت تقوم بعملاً رائعاً |
| Sonra da sütü döküyorsun dedi. Ve sürekli bundan bahsedip durdu. | Open Subtitles | إستمرت بالكلام حول قطرات الحليب التى سكبتها |
| Yarım saat önce bana çılgınlığımı durdurmamı söylemiştin ve şimdi tüm çılgınlığını ortalığa döküyorsun. | Open Subtitles | ,فقط قبل نصف ساعة أخبرتيني أن أضع حدًا لجنوني وانظري إليك هنا تجعلين جنونك ينسكب على كل المكان |
| Dikkatli ol. döküyorsun. | Open Subtitles | احترس , الماء يسقط منك |
| döküyorsun! | Open Subtitles | أنت تسكبه |
| Birayı döküyorsun. | Open Subtitles | أنت تسكب البيرة؟ |
| Ne diye güzelim içkiyi döküyorsun? | Open Subtitles | لم تسكب ما في الزجاجة ؟ |
| Hep döküyorsun. | Open Subtitles | أنت دائما تسكب |
| Afedersin, ama her tarafa döküyorsun. | Open Subtitles | عفوا,ولكنك تصب في كل مكان. |
| Halıya dikkat et. Yiyecek döküyorsun... | Open Subtitles | هلا انتبهت للسجادة انك تريق الطعام |
| Luke, yere döküyorsun. | Open Subtitles | لوك ، لقد سكبتها |
| Üzerime döküyorsun. | Open Subtitles | أنه ينسكب منى |
| Dikkatli ol. döküyorsun. | Open Subtitles | احترس , الماء يسقط منك |
| döküyorsun. | Open Subtitles | إنكّ تسكبه. |