| Bu aynen, 200 yıl önce bir barda birini dövmüşsün, | Open Subtitles | أنه مثل، قبل 200 سنة ضربت شخصاً ما في حانة |
| Pete'in kahve dükkanının önünde levyeyle bir kadını dövmüşsün. | Open Subtitles | لقد ضربت امراءة بعصا من حديد خارج مقهى الحيوانات الاليفة |
| Üstelik dışarıda da 3 kişiyi dövmüşsün. | Open Subtitles | ! أنتَ حتى ضربت 3 رجال في الخارج |
| Suçluyu öldüresiye dövmüşsün. | Open Subtitles | لقد ضربت المجرم حتى الموت |
| Suçluyu öldüresiye dövmüşsün. | Open Subtitles | لقد ضربت المجرم حتى الموت |
| Sen de kadının birisini kemerle dövmüşsün. | Open Subtitles | ضربت امرأة واحدة بحزام |
| Haraççı'yı öyle bir dövmüşsün ki hâlâ hastanede. | Open Subtitles | لقد ضربت (تاكسمان) بشدّة وما يزال بالمستشفى. |
| Adamın birini çok feci dövmüşsün. | Open Subtitles | أنك ضربت شخص حتى الموت |
| Ike'ın söylediğine göre, aşağıdakilerden birisini dövmüşsün. | Open Subtitles | (آيك) أخبرني بأنّك ضربت أحدهم بالأسفل؟ |
| Dimitri denen adamı güzelce dövmüşsün. | Open Subtitles | لقد ضربت الرجل، رجل اسمه (ديمتري) |