| Ama kara delik dışarıdan karanlık da olsa, içeriden karanık değildir, çünkü galaksinin bütün ışığı arkamıza düşebilir. | TED | و رغم أن الثقب الأسود يبدو مظلما من الخارج، فإنه ليس مظلما في داخله، لأن كل الضوء القادم من المجرة يسقط فيه |
| Ve Benny amcan her an düşebilir bunu kaçırmayalım. | Open Subtitles | بالإضافه إلى أن عمك بيني قد يسقط على المنصه و نحن لانستطيع تفويت ذلك |
| -Bomba düşebilir Blitz ile beraber, Cardiff'in bombalanması altında kalabilirler bizim görevimiz onları oradan çıkartmak. | Open Subtitles | القنابل تسقط ، وهما عالقان في وسط القصف على كارديف ومن واجبنا أن نخرجهما |
| Lütfen Bayan Howard, herhangi bir yüksek ses onu uyandırabilir ve o düşebilir. | Open Subtitles | أرجوك مسز هوارد أي ضجة عالية يمكن أن توقظها .و هي ممكن أن تسقط |
| İnsan vücudunun sıcaklığı, tıbbi bir sorun oluşturmayacak seviyede 32 dereceye kadar düşebilir. | Open Subtitles | الجسم البشري قد تنخفض حرارته إلى 32 درجة قبل حدوث حالة صحيّة به |
| Yuvarlanıp düşebilir ve kafasını kırabilir. | Open Subtitles | .لأنه سيسقط و يصدم رأسه فهو بحاجة لسرير طفل |
| Helikopter bir kaya parçası gibi düşebilir. | Open Subtitles | المروحية ستسقط كالحجر عند حصول نبض كهروميغناطيسي. |
| Boyacılar, merdivenden düşebilir, ve ajanlardan kendi adamlarını öldürmek için yardım istenebilir. | Open Subtitles | طلاء البيوت يسقطون من السلم وعملاء يسألوا المساعده ليقتلوا ناسهم |
| Hükümet bu gibi çukurları kazmadan önce benim gibi sıradan vatandaşlar düşebilir diye iki kez düşünmeli. | Open Subtitles | يجب ان تفكر الحكومة قبل الحفر أي رجل عادي مثلي قد يسقط أيضا |
| Servet avcısı basit kadınların tuzağına düşebilir. | Open Subtitles | ويمكن ان يسقط في شباك اي باحثة عن الثروة |
| Birisi sadece bir kez düşebilir. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يسقط مرة واحدة فقط. |
| Bir fırtınada kopup, çatıya düşebilir. | Open Subtitles | أنني أخشى من أنه سوف يسقط على السطح |
| Güneş ateş topu gibi gökten üstümüze her an düşebilir. | Open Subtitles | الشمس كره ملتهبه من النار ممكن أن تسقط من السماء بأي وقت |
| İsviçre Alplerine bir yıl içinde 10 metre kar düşebilir. | Open Subtitles | ، في جبال الالب السويسرية عشرة أمتار مِن الثلج يُمكن أن تسقط كل سنة |
| Gökyüzünden bir örs düşebilir ve duvara veya kapıya bir delik çizersen içinden geçebilirsin. | Open Subtitles | السنادين تسقط من السماء ،وإذا رسمت باب أو حفرة سوداء على الحائط فبوسعك المرور عبرها |
| Gökyüzü her an düşebilir anı yakala! | Open Subtitles | استغلي اللحظة فالسماوات قد تسقط في أية لحظة |
| Belki samimiyet notum dörde düşebilir. | Open Subtitles | ربما تنخفض نتيجتي لقولي أنني أستطيع الذهاب إلى الحانة |
| O zaman bile vücut ısıları 10 derece kadar düşebilir. | Open Subtitles | ورغم ذلك قد تنخفض درجة حرارة أجسامهم بعشرة درجات أو أكثر |
| Hayır, vaktimiz yok . Onun SAT düşebilir. | Open Subtitles | لا, نحن لا نملك الوقت, مؤشراته الحيويه يمكن ان تنخفض |
| Mary'nin saltanatı Protestanların Elizabeth'in ve Fransa'nın düşmanlarının eline düşebilir. | Open Subtitles | ولربما سيسقط عرش ماري بيد البروتستان.. بيادق اليزابيث و أعداء فرنسا. |
| Karargah her an düşebilir. | Open Subtitles | هذا المكان سيسقط في اية لحظة |
| - O tuğlalar her an düşebilir. - Kadını çıkardığım zaman hazır ol. | Open Subtitles | ـ تلك الطّوب ستسقط في أيّ لحظة ـ أستعدوا عندما أخرجها |
| Elinin parmakları düşebilir. Ayak parmakları düşebilir. | Open Subtitles | ستسقط أصابعها من يديها ورجليها |
| Bazen kahramanlar düşebilir. | Open Subtitles | أحيانا الأبطال يسقطون |