| Bazı şehirler sakin ve çalışkandır, Düsseldorf veya Louisville gibi. | TED | بعض المدن كادحة ولكن على نحو هادئ، مثل مدينة دوسلدورف أو مدينة لويسفيل. |
| Lufthansa'nın Düsseldorf'tan gelen, 761 sayılı uçuşu, sekizinci kapıdan. | Open Subtitles | الوصول من دوسلدورف رحلة لوفتهانزا رقم 761 ، بوابة رقم 8 |
| Düsseldorf demiryolu köprüsü için gidecek olan parçaların siparişini denetlemekle başlayacaksın işe. | Open Subtitles | سوف تبدأ بالإشراف على ترتيب ل قطع الغيار اللازمة لجسر السكة الحديدية دوسلدورف. |
| 14 Nisan 1997'de Düsseldorf'ta öldü. | Open Subtitles | ماتت في دسلدورف في 14 أبريل 1997 |
| 14 Nisan 1997'de Düsseldorf'ta öldü. | Open Subtitles | ماتت في دسلدورف في 14 أبريل 1997 |
| Von Kessler'lar için çalışıyorsun ve Düsseldorf'ta ne olduğunu bilmek istiyorsun. | Open Subtitles | تعمل لدى (فون كاسلرس) و تريد معرفة ما حصل في (دوسلورف) |
| Ara beni. Düsseldorf sorununu ortadan kaldırabiliriz. | Open Subtitles | إتصل بي، يمكننا جعل (دوسيلدورف) تختفي |
| Düsseldorf'taki şu kiliseyi gördüm hani şu kireçtaşından yapılmış olan, gar kadar büyük! | Open Subtitles | (رأيت هذه الكنيسة في (داسلدورف مصنوعة من الحجر الجيري في حجم محطة القطار |
| Düsseldorf'a varınca bize hayvanat bahçesindeki hayvanları öldürttüler. | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى دوسلدورف جعلونا نطلق النار على كل الحيوانات في الحديقة |
| Ve bu listenin başında genellikle Almanca'nın konuşulduğu şehirler geliyor mesela Düsseldorf veya Viyena. Ve yine bizim yarımız kadar benzin harcıyorlar. | TED | ومن ثم يفوز بالآداء الأفضل تلك المدن التي يتحدث فيها باللغة الألمانية، مثل دوسلدورف أو فيينا، حيث أنهم يحرقون، مرة أخرى، نصف ما قدر من الوقود. |
| Düsseldorf gibi aptal şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | وانا احدثك عن اشياء تافهه مثل دوسلدورف |
| Düsseldorf, Hamburg, Çamurburg, Kusmukdorf. | Open Subtitles | دوسلدورف"، "هامبيرغ"،" "مادبيرغ"، "فوميتدورف" |
| Düsseldorf'ta Almanlarla toplantım var. | Open Subtitles | لدي اجتماع في دوسلدورف مع الألمان - آه نعم. |
| Ve kafanızı buradan, Düsseldorf'a kadar uçururum! | Open Subtitles | وسوف أفجر رأسكم من هنا إلى دوسلدورف "مدينة ألمانية" |
| Üç yıldır Düsseldorf'a gitmedim. | Open Subtitles | لم اذهب الي "دوسلدورف" لثلاث سنوات |
| Almanya'ya dönüyor ve Düsseldorf'ta taksi şoförlüğü yapıyor. | Open Subtitles | و بعدها عاد بإدراجه إلى "إلمانيا" ليعمل سائق أجرة في مدينة "دسلدورف". |
| Düsseldorf da çok aranan bişey. | Open Subtitles | إنهـا مطلوبـة جـداً في "دسلدورف"! |
| Doğduğum yer Düsseldorf O yüzden derler bana Rolf | Open Subtitles | لقد وُلدت في دسلدورف ولذلك يدعونني (رولف) |
| Merhaba. Düsseldorf'tan buraya sizi görmek için geldim. | Open Subtitles | مرحبا جئت هنا من دسلدورف) لرؤيتك) |
| Düsseldorf'tan beri çok zaman geçti. | Open Subtitles | لقد مر زمن طويل منذ حادثة (دوسلورف) |
| Son kez soruyorum, Düsseldorf. | Open Subtitles | للمرة الأخيرة (دوسيلدورف) |
| Düsseldorf'da bir kilise gördüm. | Open Subtitles | (رأيت هذه الكنيسة في (داسلدورف |