| Biraz solgun görünüyorsun, dostum. düzelteyim. | Open Subtitles | انك تبدو شاحبا نوعا ما يا صديق دعني أصلح ذلك |
| Biraz solgun görünüyorsun, dostum. düzelteyim. | Open Subtitles | انك تبدو شاحبا نوعا ما يا صديق دعني أصلح ذلك |
| düzelteyim, bir hediye değil yarım hediye. | Open Subtitles | تصحيح .. سيعيد إليك نصف رجولتك فسأحصل على نصف ممتلكاتك |
| Belli ki, babasının kızısın. O yüzden anne diyeceğim. Hayır, izin ver düzelteyim... | Open Subtitles | من الواضح أنكِ مدللّة أبيكِ، لذا أظنها والدتكِ كلاّ، دعيني أصحح ما قلته... |
| Saçınızı birazcık düzelteyim. | Open Subtitles | دعيني أعدل شعرك قليلاً |
| Oops! Üzgünüm. Şunu düzelteyim. | Open Subtitles | آسف لهذا، دعني أصلحه هنا |
| Hazır buradayken, düzelteyim. | Open Subtitles | دعيني أعالجه |
| Biliyorum ama mükemmel bir müzik parçasını bozuyorsun. - Bırak ellerini düzelteyim. | Open Subtitles | أدري، ولكنك تخرب لحن رائع هاك، دعني أصلح هاتين اليدين |
| Ben onları boyama kağıdı sandım. İzin ver bunu düzelteyim. | Open Subtitles | اعتقدت أنها أوراق للتلوين ، دعيني أصلح هذا |
| Sebebi öğrenmeliydim ki düzelteyim bunu. | Open Subtitles | إحتجت إلى أن أعلم . السبب لكي أصلح الأمر |
| Ay işte, şunu bir düzelteyim. Sağ ol. | Open Subtitles | لا أعلم، دعيني أصلح هذا الأمر، شكرًا لكِ |
| - Saçını düzelteyim. | Open Subtitles | أسألني في المرة القادمة - دعيني أصلح لك شعرك - |
| - düzelteyim. Senin adamlarındı. | Open Subtitles | حسناً,إنهم رجالي- تصحيح,لقد كانوا رجالك- |
| - Büyük gün geldi demek? - düzelteyim, güzel bir gün olsun. | Open Subtitles | يوم كبير ينتظرنا تصحيح يوم ضخم |
| düzelteyim, robot. YAPTIM BİLE! | Open Subtitles | تصحيح , انا أفعل |
| Belli ki, babasının kızısın. O yüzden anne diyeceğim. Hayır, izin ver düzelteyim... | Open Subtitles | من الواضح أنكِ مدللّة أبيكِ، لذا أظنها والدتكِ كلاّ، دعيني أصحح ما قلته... |
| Bayım siz Liquid Su şirketinin adını lekelediniz buraya anlaşma için geldiğinizi sanıyorsanız bunu sizin için düzelteyim. | Open Subtitles | لقد لطخت سمعة لكويد ووتر إذا كنت تعتقد بأننا هنا من أجل مؤتمر التسوية حسناً دعني أصحح لك هذا حالياً |
| Dur da sütyeninin askısını düzelteyim. | Open Subtitles | دعني أعدل حمالة الصدر |
| Evet, biraz kötü oldu bırak düzelteyim | Open Subtitles | يبدو مائلاً، دعني أصلحه |
| Dur düzelteyim. | Open Subtitles | دعني أعالجه. |
| Hayır, düzelteyim. Olgunlaşmamış bir serseri. | Open Subtitles | لا , دعنى اصحح ذلك , مغفل مبتدأ |
| Bırak da düzelteyim şimdi. | Open Subtitles | لما لا تتركينى اصلح هذا حسنا، ساقوم باصلاح ذلك |
| Ben bir kadınla çıkıyordum, pardon düzelteyim. Ben bir orospuyla çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد واعدت هذه المرأة, دعيني أيد صياغة ذلك, واعدت هذه العاهرة... |