| daha önce bana hiç böyle bir şey söylememişti. Telefonlarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | هي لم تقل أبداً أي شيء مثل ذلك لي من قبل |
| daha önce bana böyle hissettiren biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي من قبل أن قابلت شخصاً يرضي شعوري كما يفعل هو |
| Kimse daha önce bana böyle şeyler söyleyecek kadar umursamamıştı bile. | Open Subtitles | لم يهتم أحد بأن يقول أشياء كهذه لي من قبل |
| - Bunu daha önce bana servis etmiştin. - Favori tatlılarımdan birisi. | Open Subtitles | أنت قدمتها لي من قبل - إنها واحدة من تحلياتي المفضلة - |
| daha önce bana da olmuştu.. | Open Subtitles | هذا حدث لي من قبل مممم ممم |
| daha önce bana böyle dediler. | Open Subtitles | ذلك ما قالوه لي من قبل |
| Babam daha önce bana hiç izin vermedi. | Open Subtitles | لم يكن أبي يسمح لي من قبل... |