| Yapmayın ama! Bu seferki "çöp" şakasından çok daha iyiydi. | Open Subtitles | هيا هذا كان أفضل بكثير من المزحة التي قلتها مٌسبقًا |
| Seni insan içinde rezil etmek iki kuruşluk kulübünde rezil etmekten daha iyiydi. | Open Subtitles | إحراجك على الملأ كان أفضل بكثير من فعله في الخفاء في ناديك الرخيص. |
| İşçilerin tanıdığı herkes benzer durumda yaşıyordu fakat yine de bu koşullar Çin'in kırsal kesimlerindeki evlerden ve yurtlardan daha iyiydi. | TED | جميع من يعرفون عاشوا في ظروف مماثلة، وكان لا يزال أفضل من المهاجع والمنازل الريفية من الصين. |
| İngilizcesi kısıtlıydı ama İspanyolcası benimkinden çok daha iyiydi. | TED | لغتها الإنكليزية كانت محدودة، ولكن أفضل من لغتي الإسبانية بمراحل. |
| Elbette evlilik dışı çocuk yapma gibi daha önce insanları suçladığımız şeylere nazaran bu suçlama çok daha iyiydi. | TED | وبطبيعة الحال، هذا أفضل بكثير لمعاقبة الناس بدلا من ذلك الشيء الذي اعتدناه مثل انجاب أطفال خارج إطار الزواج. |
| Çelik küpten bin kat daha iyiydi. Onu gördünüz mü? | Open Subtitles | لقد كانت أفضل بكثير من ذاك المكعب الفولاذي، هل شاهدتِه؟ |
| Daha önce nasıl olduğu değil, ki çok daha iyiydi, ya da kilise insanlarının, onun nasıl olacağını söylemesi de değil. | TED | وهو ليس كما كان من قبل، عندما كان أفضل بكثير، ولا يشبه وجوده الطريقة التي يصفها لي المتُدينون. |
| Gördügüm kadariyla paralarinin benim elimde olmasi daha iyiydi. | Open Subtitles | نظرتي للأمر كانت أن مالهم كان أفضل في جيبي |
| Günah çıkarma, kitaplardan veya filmlerden... çok daha iyiydi, çünkü günahlar gerçekti. | Open Subtitles | الأعتراف كان أفضل من أى كتاب ممكن أن نحصل عليه أو أى فيلم ممكن أن نراه لأن الذنوب كانت حقيقية |
| Annesinin yemekleri daha iyiydi herhalde. | Open Subtitles | لا, كل مافي الامر ان طبخ والدته كان أفضل |
| Maalesef, bazı günler çok daha iyiydi. | Open Subtitles | لسوء الحظ مرت علينا أيام حتى أفضل من الان |
| Amcamın bana öğrettiği eski bir el çabukluğu. Amatör bir sihirbazdı, ama bu ikisinden çok daha iyiydi. | Open Subtitles | إنها حيله علمنى أياها عمى كان هاوى ولكن أفضل من هؤلاء |
| Neyse ki o gün tuttukları, bu birkaç hafta önce tuttuklarından daha iyiydi. | TED | لحسن الحظ , السمكة التى أصطادها ذلك اليوم كانت أفضل بكثير من السمكة التى إصطادوها من أسابيع سابقة |
| Trol`deki rolümden daha iyiydi. Orada sadece kafam gözüküyordu. | Open Subtitles | لقد كان افضل من تمثيلي كمنشدَ على الأقل تَمكّنتَم من رؤية رأسي |
| Öyle yaşamaktansa, ölse daha iyiydi. | Open Subtitles | كان من الأفضل لكيكي أن يموت على أن يعيش بتلك الطريقة |
| Seksin canı cehenneme. Bu seksten çok daha iyiydi. Birbirimize tutunduk. | Open Subtitles | تبا للجنس، كان ذلك افضل من الجنس كنا مع بعضنا البعض |
| Belki de deneyimsiz olmamız daha iyiydi. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر مر بشكل أفضل مما كنا نحلم به |
| Ama bizim için böyle bitmesi daha iyiydi... | Open Subtitles | أعرف لكنه كان الأفضل لنا . .. ان ينتهي الامر بتلك الطريقة |
| Ardından, durumum daha iyiydi ama aslında düşüncemi değiştirmiştim. | Open Subtitles | بعد ذلك أصبح الأمر أفضل . .. لكني في الحقيقة قد غيرت أفكاري |
| Şimdi bu konuşmanın kafamda tasarladığım hâline geri döneceğim, çünkü o hâli çok daha iyiydi. | Open Subtitles | الان انا سوف اعود الى تلك المحادثة التي كنت احملها في رأسي لإن ذلك افضل بكثير |
| Beni boşadı; çünkü en yakın arkadaşım yatakta daha iyiydi. | Open Subtitles | لقد طلّقني لأن صديقتي المقرّبة كانت أفضل في السرير. |
| Will bizden daha zeki, daha cesurdu her konuda bizden daha iyiydi. | Open Subtitles | سَكَانَ شجاعَ أذكى، هو كَانَ أفضل مِنْ كِلانَا. |
| Otele döndüler. Cristina daha iyiydi ama halsiz düşmüştü ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عادوا للفندق، كريستينا كانت بحال أفضل و لكنها كانت ضعيفة و تحتاج للراحة |