| Benim hayatım ne kadar karmaşıksa onunki bin kat daha karmaşıktı. | Open Subtitles | مع ذلك كانت حياتي معقدة حياته كانت معقدة أكثر 100 مرة |
| Ama bu insanların bu cezayı hak ettiklerinden ne kadar emin olsam da hayat bundan son derece daha karmaşıktı. | Open Subtitles | لكني أدركت أنه برغم تأكدي التام من استحقاق هؤلاء الأشخاص للعقوبة، إلا أن الحياة معقدة أكثر من ذلك بكثير |
| Ama düşündüğümden daha uzun sürdü ve çok daha karmaşıktı. | Open Subtitles | لكنها استغرقت مدّة أطول مما توقّعت، وقد كانت أكثر تعقيدًا مما ظننت. |
| Bence durumun bundan daha karmaşıktı. | Open Subtitles | -أعتقد أن الأمر كان أكثر تعقيدًا من ذلك . |
| Ancak Scott'ın macerası daha karmaşıktı. | TED | لكن رحلة (سكوت) كانت أكثر تعقيدًا. |