| İlk dalgayı yarı otomatikle durdurdum, ama gelmeye devam ettiler. | Open Subtitles | لقد اسقطت الموجة الاولى ببندقية شبه الية لكنهم استمروا بالمجيء |
| Bu çocuk, o dalgayı öyle ya da böyle sürecek. Biliyorsun. | Open Subtitles | هذا الصبي سيقوم بركوب تلك الموجة بكل الأحوال أنت تعلم ذلك؟ |
| Son ruhu buraya getiremezsek, dalgayı kraterin içinde tamamlarız. | Open Subtitles | إن لم يمكننا جلب الروح الأخيرة هنا يمكننا الذهاب هناك و إكمال الموجة بداخل الحفرة |
| Kolları yiyeceğe dokunur dokunmaz, kol baştan uca başka bir dalgayı geri gönderirken bir kas aktivasyon dalgası kolun içinden başlangıcına doğru ilerler. | TED | وبمجرد أن يلمس الذراع الطعام، تنتقل موجة تنشيط العضلات خلال الذراع إلى قاعدتها، في حين ترسل الذراع موجة أخرى من القاعدة إلى الحافة. |
| Çocuklarla orada olacağım. Seçtiğin her dalgayı kapatacağız. | Open Subtitles | لنرى ذلك , سآخذ رفاقي إلى هناك وسنسد لك أي موجة تريدي |
| Ovopak, dalgayı yansıtacak. | Open Subtitles | أعطني عبوة الطاقة، أحتاجها لنشر الموجة المكتملة |
| İlk dalgayı başlatacaklar. Jack'i hava hücresine soksak iyi olacak. | Open Subtitles | سيطلقون بعد قليل الموجة الأولي، من الأفضل احضار جاك لغرفة معادلة الضغط |
| Gerçekten isteseydin, o dalgayı yakalayabilirdin. | Open Subtitles | إذا كنتي فقط عملتي بألتزام فكان بالأمكان أعتلائك تلك الموجة |
| Yanlış dalgayı seçer, devrilir ve içerde yakalanırsan... | Open Subtitles | إذا اعتليت الموجة الخاطئة ستسحبك الى الداخل |
| Anlaşılan ilk dalgayı o kaptı. | Open Subtitles | إذا كانت هذه موجموعة من الأمواج التي تقترب فستحصل على الموجة الأولى |
| Bu yer kapma mücadelesinin amacı ilk dalgayı kapmak. | Open Subtitles | تبدو كمعركة التجذيف ويا ترى من سيحصل على الموجة الأولى |
| Rodney. Bak, koltuktaki dronlar bitti. Bir sonraki dalgayı nasıl karşılamayı bekliyorsun? | Open Subtitles | لم تبق طلقات خارقة بالمقعد كيف سيمكننا مواجهة الموجة التالية ؟ |
| Böylece, gelen sismik dalgayı ölçmek için birbirine yönlendirmeli üç bölgemiz oluyor. | Open Subtitles | حتى يكون لدينا نظام توجيه ثلاثيّ يقيس الموجة الزلزاليّة. |
| Pakistan'a doğru gelen dalgayı engellemek için. | Open Subtitles | لإيقاف الموجة التي كانت تتجه مباشرةً للباكستان |
| Gizemli canavar ortaya çıkıyor ve son dalgayı durdurmak için mükemmel depremi oluşturarak günü kurtarıyor. | Open Subtitles | ووحش غريب يتدخل ويطلق هذا الزلزال الرائع الذي أوقف الموجة الأخيرة وأنقذ اليوم |
| Kali bayılır, başka bir süper anormal devreye girer, karaya çarpmadan önce dalgayı durdurur. | Open Subtitles | كالي سقطت ومخلوق خارق أخر تدخل وأوقف الموجة قبل أن تصطدم |
| Bir dalgayı kurtarmak için denizdeki bütün dalgaları dindirir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تجبر البحر على أن يصمد ، ليبعد موجة واحدة؟ |
| Kedibalığı sürüsü, bir dalgayı kırar gibi çamurlu dipte ilerliyor. | Open Subtitles | تتعاقب مدرسة السلور عبر القاع القذر مثل موجة مكسورة |
| Ekip, ilk defa katil balinaların dalgayı nasıl yarattığını görebilecek. | Open Subtitles | ،للمرة الأولى يتمكن الفريق من مشاهدة الآلية التي تخلق فيها الحيتان موجة |
| İkinci dalgayı yakala ve bütün yolu onunla git. Off. Buna ihtiyacım var. | Open Subtitles | بل عليّ أن أجد اللحظة المناسبة للموجة و أركبها حتّى النهاية أنا أحتاج لهذا |
| Sörf inanışına göre, hayatını değiştirecek dalgayı yakalamak için kabuğundan çıkman gerekir. | Open Subtitles | تعرفين حكمة ركوب الامواج تقول انه عليك ان تسبحي بعيداً عن منطقة راحتك لكي تمسكِ بالموجة التي سوف تغير حياتك |