| Zaman makinesinde sarı tenli lezboş kız arkadaşıyla dans ediyordu. | Open Subtitles | في آلة الزمن، حيث كانت ترقص مع حبيبتها السحاقية الصفراء. |
| Pencerelerden birinde bir kız vardı ve dans ediyordu. Ve çok garipti, | TED | وكان هناك فتاة في أحد النوافذ وكانت ترقص. وكان مشهدا غير مألوف تماما، |
| Muhteşem bir olay yaşamışçasına neşeyle dans ediyordu. | Open Subtitles | وقد كانت ترقص ببهجة وكأن شيئاً جميلاً قد حدث لها. |
| Annem eve geldiğinde babam onunla(köpekle) dans ediyordu.. | Open Subtitles | عادت أمى الى المنزل ووجدت أبى يرقص مع الكلب |
| Karşıya geçmek yerine kendinden geçmiş bir halde dans ediyordu. | Open Subtitles | بدلا من عبور التقاطع رأيته يرقص كأنه في نشوة |
| Fırça sanki sadece dans ediyordu, ve ben de ne gördüysem onu çizdim. | Open Subtitles | الفرشاة بدت كانها ترقص وأنا فقط رسمت ما شاهدته |
| Onun büyükannesi kasabayı yönetiyor. Benim büyükannemse onların yapıştırdıkları paralar için dans ediyordu. | Open Subtitles | جدّته تدير البلدة جدتي ترقص مقابل المال الي يلقونه |
| Sahnedeydi ve küçük kostümüyle dans ediyordu. | Open Subtitles | كانت على خشبة المسرح ترقص بلباسها الصغير |
| Pembe kulübesinde yaban bir dişi domuz vardı beyaz bir önlük giyip ızgarada etlerle dans ediyordu. | Open Subtitles | كانوا يضعون لافتة عليها خنزيرة زهرية اللون ترتدي مئزراً و ترقص على المشواة |
| Başka bir kızla dans ediyordu ve yanına gidip onu dansa kaldırmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | كانت ترقص برفقة فتاة أخرى و علمت حينها أنه يتوجب علي طلبها للرقص معي |
| Iris 20 yaşına geldiğinde, Rus Balesi'nde dans ediyordu ve babam da onunla iftihar ediyordu. | Open Subtitles | "عندمـا بلغت 20 عـامـاً ، كـانت ترقص البـاليـه الروسي، "وأبـي كـان فخوراً بهـا |
| Çünkü Lucinda Roger Bunker'le dans ediyordu. | Open Subtitles | لأن لوسيندا كانت ترقص مع "روجر بنكر" هذا هو السبب |
| Hangi filmde koro bu şekilde dans ediyordu ve şarkıcının bir kürk mantosu vardı? | Open Subtitles | فى أى فيلم كانت الفرقة ... ترقص هكذا مع مغنى بمعطف من الفراء ؟ |
| Hangi filmde koro bu şekilde dans ediyordu ve şarkıcının bir kürk mantosu vardı? | Open Subtitles | فى أى فيلم كانت الفرقة ... ترقص هكذا مع مغنى بمعطف من الفراء ؟ |
| adamlarla nasıl dans ediyordu görmen lazım. | Open Subtitles | لقد كانت تتخبط في الرجال وهي ترقص |
| Patileriyle sayı sayıyor, balerin gibi dans ediyordu. | Open Subtitles | إنه يشير للأرقام بمخلبه و يرقص كالباليرينا و يرقد بالأمر |
| Herif pakla adeta dans ediyordu. Şutları da çok iyiydi. | Open Subtitles | هذا الفتى الملعون يرقص مع قُرص الهوكي و بإمكانه التسجيل أيضا |
| Daha erkeksi. Franco böyle kadın gibi dans ediyordu. | Open Subtitles | فرانكو كان يرقص ، كما تعلم مثل هذا مثل النساء |
| Belki babamı görmüşsündür, evde dans ediyordu. | Open Subtitles | ربما أنك رأيت أبي وهو يرقص في أرجاء المنزل |
| Santino kuru çalılığın yakınında bir meşaleyle dans ediyordu. | Open Subtitles | سينتيانو كان يرقص ومعه الكشاف بالقرب من فرشاة التجفيف |
| Ve beni vurduktan sonra, yanımda dikiliyordu, şarkı söylüyor, dans ediyordu. | Open Subtitles | ، وبعدما أطلق النار عليّ ، كان يقف فوقيّ . يهتف ويرقص |
| "Şövalyeler, bayanlar, rahipler ve çiçekci kızlar, hepsi dans ediyordu." | Open Subtitles | ايها الفرسان والسيدات الرهبان والفتيات... اختلط الجميع في رقصة المرح. صرخت بولين عندما وقع القناع عن العريس... |