| İsim değil, ama araştırmayı daraltmaya yetecek bir şey. | Open Subtitles | ربما ليس اسما, ولكنه شيء ما سيساعدنا على الأرجح في تضييق نطاق البحث |
| - Kızılötesiyle bakıp arama alanını daraltmaya çalışacağım. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | سأرى اذا كان يمكننا تضييق الاختيارات بالآشعة تحت الحمراء |
| Layla'nın liderliğinde tuzağı yavaşça daraltmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | حالما تبدأ ليلى بالقيادة ببطأ يبدأون في تضييق الفخ |
| Her iki şekilde de çemberi daraltmaya yardımcı olacak. | Open Subtitles | بكلا الحالتين، فهو يساعد على تضييق الهدف |
| Jack, daraltmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | جاك , نحن نحاول تضييق نطاق البحث |
| Bulacağı bir şey arayacağımız bölgeyi daraltmaya yarayabilir. | Open Subtitles | ربما وجد شيئاً يساعدنا في تضييق البحث |
| Arama kıstaslarını daraltmaya yardım edecek bir şeylerim var. | Open Subtitles | لدي شيء قد تساعد على تضييق عليه. |
| Eğer öyleyse bu profilimizi daraltmaya yardımcı olur. | Open Subtitles | اذا كان هناك شيء يساعدنا فى تضييق البحث |
| Senle bende aramayı daraltmaya çalışacağız. | Open Subtitles | أنا و أنت سنحاول تضييق عمليّة البحث. |
| daraltmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | سأحاول تضييق المنطقة |
| Jack, daraltmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | جاك) نحن نحاول تضييق دائرة البحث) |
| - listeyi daraltmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | -محاولين تضييق اللائحة |