| Tokyo'dasın, etrafta bir sürü yavru gibi kız var. | Open Subtitles | أنت في طوكيو, هنالك الكثير من الجميلات في كل مكان. | 
| Bilgisayarın çağrı merkezini ara diyeceğim ama zaten Hindistan'dasın. | Open Subtitles | أستطيع ان أطلب الدعم الفني و لكن أنت في الهند | 
| Gece gündüz Beyaz Saray'dasın. Her şeyi bilirsin sandım. | Open Subtitles | أنت في البيت الأبيض ليلاً ونهارًا، ظننت أنك تعرف كل شيء. | 
| Ve sen de, diyelim ki Hindistan'dasın ve bana çin malı telefonum için teknik destek veriyorsun? | Open Subtitles | وأنت في.. لنقل الهند.. وتقدمين لي الدعم الفني لأجل موبايلي المصنوع في الصين | 
| Biliyorsun muchacha, şu an Meksika'dasın. | Open Subtitles | أنتِ في المكسيك الآن، خدمات نسائية | 
| Keyfini çıkar anne, ne de olsa Porto Riko'dasın. | Open Subtitles | حسناً، استمتعي بوقتك يا أمي. إنك في "بورتوريكو". | 
| Sen Folsom Gıda'dasın Monica Eton'da değil. | Open Subtitles | أنت في قضية فولسوم للأغذية و ليست قضية مونيكا إيتون | 
| Şuan Kaliforniya'dasın komitede oturuyorsun tam burada olması gerektiği gibi ama vaktinin çoğunu Washington DC'de harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت في الخارج هنا في كاليفورنيا الآن... تجلس ضمن لجنة.. يُفترض بأن يكون أعضاؤها من هذه المنطقة بالتحديد | 
| Savaştan yeni çıkmış Almanya'dasın. | Open Subtitles | أنت في ألمانيا بعد الحرب مباشرةً | 
| Hey, Stan. Ala-lanet-bama'dasın. | Open Subtitles | ستان أنت في ولاية ألاباما اللعينة | 
| Haziran'da Roma'dasın, Temmuz'da... Washington. | Open Subtitles | يونيو , أنت في روما ويوليو , فى واشنطن | 
| Londra'dasın ve bir anda beni aradın. | Open Subtitles | إذاً أنت في لندن وإتصلت بي من الأزرق | 
| Manhattan'dasın. Trafiğin sesinden anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنت في مانهاتن هذا واضح من ضجة الشارع | 
| Yeni Zelanda'da değilsin. Amerika'dasın. | Open Subtitles | انت لست في نيوزيلندا أنت في أمريكا | 
| P.I.dasın. Beni yavaşlatmayı bırak. | Open Subtitles | أنت في "العمل بالسجن" لذا فلا تبطيء من حركتي | 
| - Ama şu anda İtalya'dasın, değil mi? | Open Subtitles | و لكن أنت في إيطاليا , ألست كذلك. ؟ | 
| 24 saattir San Francisco'dasın ve yapacak bir sürü şeyin var. | Open Subtitles | وأنت في سان فرانسيسكو لـ أربع وعشرين ساعة ولديك الكثير من الأمور | 
| Ne kadardır Meksika'dasın? | Open Subtitles | منذ متى وأنت في المكسيك ؟ | 
| - La La Land'dasın. - Cennettesin cennette. | Open Subtitles | أنتِ في ارض الاحلام أنتِ في الجنة | 
| Her şey yoluna girecek. Şu anda Ütopya'dasın. | Open Subtitles | ستكون الأمور كما يرام، إنك في (يوتوبيا) الآن. | 
| PekâIâ, büyük şehir artı İngiltere, eşittir Londra'dasın desem. | Open Subtitles | حسناً، ما رأيك بمدينة كبيرة اسمها "إنجلترا" وعاصمتها "لندن"؟ | 
| Ne kadardır Amerika' dasın? | Open Subtitles | كم مضى على وجودك في الولايات المتحدة؟ |