| Ama artık bitirmeliyim.. matbaa kapanmadan, gidip davetiyeleri almam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لآخذ الدعوات من المطبعة قبل أن يُغلقوا |
| İlk sana danışmadan davetiyeleri göndermemen gerektiğini biliyorum ama çok heyecanlıydım. | Open Subtitles | أعلم أنه لم يجدر بى إرسال الدعوات بدون إذنك لكنى تحمست |
| Bay Owen için işe yeni başladıysan, davetiyeleri sen göndermemişsindir. | Open Subtitles | إذا كنت فى بداية عملك مع مستر أوين فأنت لم ترسلى الدعوات |
| - Monica 'ya bu davetiyeleri haftalar önce göndereceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لمونيكا أنني سأرسل دعوات حفل الزفاف منذ أسابيع ماضية |
| davetiyeleri şimdi gönderebildiğimize inanamıyorum. Bu son dakika işi oldu. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نرسل الدعوات الآن، هذه دعوات متأخّرة |
| davetiyeleri, Bütün pis işleri halleder | Open Subtitles | يمكنها ان تقوم بالدعوات وبكل هذه الاعمال المخيفه المعقده |
| davetiyeleri yolladık bile. Altı hafta sonra evleniyoruz. | Open Subtitles | لقد أرسلنا الدعوات سوف نتزوج بعد 6 أسابيع |
| Bu odayı hazırlayıp davetiyeleri göndermiş olabilirsin. | Open Subtitles | لقد انشأت هـذه الغرفة وأرسلت الدعوات إليـنا |
| Kurbanlar davetiyeleri "Bitmeyen Notlar"a yaptırmışsa, onların davetiyeleri gönderdiği insanların bazılarını tanıdığımıza eminim. | Open Subtitles | لو كان الضحايا قد طبعوا دعواتهم من محل العبارات غير المنتهية أنا مـتاكد بأننا سنعرف بعض الاشخاص الذي استلموا الدعوات |
| Bu davetiyeleri nerdeyse bir yıldır mail atıyorum. | Open Subtitles | كنت أرسل له هذه الدعوات بالإيميل لما يقارب السنة |
| Harika, bütün davetiyeleri çıkarttım gelince sana haber veririm. | Open Subtitles | عظيم ، سأحضر الدعوات المطبوعة وسأتصل بك عندما أنتهي منهم |
| Bu davetiyeleri postaneye götür, hemen. | Open Subtitles | اذهبي بهذه الدعوات إلى مكتب البريد حالاً |
| "Sekizinci yaş günün için gönderdiğin... "...tüm davetiyeleri kaybettiğimiz için en içten özürlerimi iletiyorum. | Open Subtitles | اتأسف جداً عن ضياع جميع الدعوات لحفل ميلادك الثامن |
| Ve bu arada millet hepiniz size gönderdiğim davetiyeleri çöpe atabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن للجميع أن يرموا الدعوات التي أرسلتها لهم |
| Evet, evlilik davetiyeleri yapıyorum. Bugünlerde, istekleri karşılayamıyorum. | Open Subtitles | نعم، أن أقوم بصنع دعوات زفاف و لا أستطيع أن أقبل أي طلبات الآن |
| Evet, davetiyeleri dün verdi ya. | Open Subtitles | نعم، لقد وزع دعوات أحفظوا التاريخ بالأمس |
| Bir bütçe hazırlamada, davetli listesi planlamada davetiyeleri sipariş etmede bile sana yardım ediyor. | Open Subtitles | تساعدك في وضع ميزانية و وضع لائحه للضيوف حتى يمكنك طلب دعوات زفاف. |
| - Sosyal etkinlik davetiyeleri daktiloda yazılmaz. | Open Subtitles | أنت لا تكتب دعوات لمناسبات اجتماعية على آلة كاتبة |
| Tamam. Ben gidip davetiyeleri hazırlayayım. | Open Subtitles | حسناً يجب ان أذهب لأقوم بالدعوات |
| davetiyeleri o gönderdi. | Open Subtitles | زوجي جيم، هو من إهتم بالدعوات. |
| Evrakları hazırlamak, kan testi, davetiyeleri postalamak. | Open Subtitles | نرتب للأوراق .. أختبار الدم بطاقات الدعوة |