| Şimdi iyi olursun diye düşünüyorum. Bir dayanak noktası bulmuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد انك ستكون بخير الأن يبدو أنك وجدت مرساة |
| Mistik bir dayanak noktası. Öbür tarafı var eden büyüyü tutan şey bu. | Open Subtitles | مرساة غامضة، وهذا ما يُرسي تعويذتها المقيّمة للجانب الآخر. |
| Öteki tarafa olan dayanak noktası. Ölen her doğaüstü varlık benim üzerimden geçer. | Open Subtitles | إنّي مرساة الجانب الآخر، كل كيان خارق يموت، يمرّ عبري. |
| 2000 yaşında, ölümsüz, yok edilemez. dayanak noktası bir şey değil. | Open Subtitles | شيء خالد يظلّ ألفيّ عامًا بلا تلف، المرساة ليست شيئًا. |
| Öteki tarafın değerli dayanak noktası nasıl bakalım? | Open Subtitles | وكيف حال نفيستنا المرساة إلى الجانب الآخر؟ |
| dayanak noktası eski olaylar.. | Open Subtitles | نقطة الإرتكاز هى بقايا شيء ليس له علاقة بالأمر |
| Yani Çin bölgenin ekonomik dayanak noktası haline geliyor. | TED | لذلك أصبحت الصين مرساة الإقتصاد في المنطقة . |
| Kardeşlerimi içeride tutan bir dayanak noktası var. | Open Subtitles | ثمّة مرساة تحبس أخويّ بالداخل. |
| - Tamam. Şimdi söyle bakalım, öteki tarafı tutan dayanak noktası nerede? | Open Subtitles | -الآن، أين مرساة الجانب الآخر؟ |
| Biliyordu. Freya'nın büyüsünün dayanak noktası olmalıydı. | Open Subtitles | لقد علم، علم أنّه سيكون مرساة تعويذة (فريا). |
| dayanak noktası olmak bir geçit olmak gibi bir şey. | Open Subtitles | -كوني مرساة يشبه كوني بوّابة . |
| Bir dayanak noktası bul. | Open Subtitles | -تجد مرساة |
| Ölümsüzlük büyüsünü yarattığım için benden nefret ediyorlar ve ruh ikizimle aramızda duran tek şeyin dayanak noktası olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | -يكرهونني بسبب صنع تعويذة الخلود . ويعلمون أنّ المرساة هي الحائل الوحيد بيني وبين توأم روحي. |
| Tamam, nerede bu aptal dayanak noktası şeysi? | Open Subtitles | -حسنٌ، أين تلك المرساة الغبيّة؟ |
| Başka birini dayanak noktası yaptığımda öldüreceğim. | Open Subtitles | سأجعل أحدًا غيرك المرساة. |
| Ben dayanak noktası olmayı bırakacağım. | Open Subtitles | لن أكون المرساة من بعدها. |
| dayanak noktası, öpücük çatlağını yapacak gücü veremez. Ama onlar palyaço. | Open Subtitles | فنقطة الإرتكاز لن تُعطيهم القوة الكافية لتُسبب "الكسور المُقبلة" |