| Ama bir enstitüde tutulmuyor, 1998'de özel bir alıcı tarafından satın alındı. | TED | ولكنه لم يكن في معهد، تمّ شراؤه من قبل مالك خاص في عام 1998. |
| Herneyse, Sun City'de özel gösterim var... | Open Subtitles | على أية حال هناك عرض خاص في صالة المدينة.. |
| Senin de özel uçağın olmalı. Çok eğlenceli, değil mi? | Open Subtitles | لابد انك قدمت بطائرتك الخاصه ايضا مضحك، اليس كذلك |
| Senin de özel uçağın olmalı. Çok eğlenceli, değil mi? | Open Subtitles | لابد انك قدمت بطائرتك الخاصه ايضا مضحك، اليس كذلك |
| Benim de özel olduğum apaçık ortada. | Open Subtitles | و واضح تماماً بأنني مميزة أيضاً |
| Evet, ama siz de özel bir şey kutluyorsunuz. | Open Subtitles | أجل، لكن أنتم يا رفاق تحتفلان بشيء مميز أيضاً. |
| Cehennemde kötü davranışlarını haklı çıkarmaya çalışan kadınlar için de özel bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان خاص في الجحيم لمن تتحدث بهذا الاقتباس الكريه لتبرر سلوكها المنحط |
| Kuzenimin Hoboken'de özel güvenlik firması var. | Open Subtitles | ابن عمي لديه عمل حراسة خاص في "هوبوكن" |
| Esta Cuerta şirketinin, öğlen saatinde LA'de özel bir havaalanına inecek olan bir kargo uçağı var. | Open Subtitles | إيستا كويرا" للتوريد لديها طائرة شحن ستصل إلى مهبط طائرات خاص في (ل.أ) هذه الظهيرة. -لماذا ينظمون عملية سرقة هنا؟ |
| Sen de özel biri misin, Micah? | Open Subtitles | هل أنت مميز أيضاً يا (مايكا)؟ |