| Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي |
| Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي |
| Hapishane içinde işler tıkırında gidiyordu, ama yine de dışarıdan birilerinin yardımına ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | نشطت الأمور داخل السجن لكنّنا ما زلنا بحاجة إلى المساعدة من الخارج |
| Belki de dışarıdan biri cinayeti mafya hesaplaşması gibi göstermek istedi. | Open Subtitles | او ربما من الخارج يريدون جعل الين قاتل تبدو وكأنها حركة لص رايكوف كان بطريقه للقيام بذلك ماذا عن الزوجة؟ |
| Biz de dışarıdan hallederek tüm takımı karşılamak varken neden Vadi'deki pahalı birkaç insanla kendimizi sınırlayalım ki diye düşündük. | Open Subtitles | لذا, تبينا لما نقصر نفسنا على أشخاص غاليين فى الوادى بينما يمكننا ان نتحمل مصاريف مبرمجين متكاملين من الخارج |
| Sanırım hepsi büyük bir grup olmuş ve biz de dışarıdan bakanlar olduk. | Open Subtitles | أظنهم جميعًا في شلة كبيرة سويًا ونحن نراقبهم من الخارج |
| Biz de dışarıdan söylemiştik. | Open Subtitles | و إحترق، نعم، ثم طلبنا من الخارج |
| Peki o zaman. Belki de dışarıdan söylemeliyiz. Pekâlâ. | Open Subtitles | حسناً ، ربما علينا أنّ نطلب طعاماً من الخارج - حسناً ، أتصلي أنتِ ، و سأحمل أنا الهاتف - |
| Hiç de dışarıdan göründüğü gibi değilmiş. | Open Subtitles | لا يبدو اطلاقاً كما بدا من الخارج |
| Sistemi yenebileceğini düşünüyorsan hariç ve hekırlar her zaman bunu düşünür özellikle de dışarıdan yardım alıyorsan. | Open Subtitles | ليس اذا كنت تعتقد بأنك قادر على التفوق على النظام و القراصنة يعتقدون دائما ان بأمكانهم فعل ذلك و خاصة اذا كان لديك عون من الخارج |
| Seninle birbirimize çok benziyoruz ikimizin de dışarıdan görünen hayatımız farklı. | Open Subtitles | كما تعلمين، أنا وأنت متشابهان كثيرًا، "كلانا يعيش حياة واحدة من الخارج." |
| Derinin kalınlığı içeriden de dışarıdan da aynıdır. | Open Subtitles | الجلد هو نفس المستوى من سمك من الداخل كما من الخارج! |
| Kurşun gerçekten de dışarıdan gelmiş. | Open Subtitles | ولكن جاءت الرصاصة من الخارج. |
| Sen de dışarıdan ittireceksin. | Open Subtitles | تضغطى انتى من الخارج |
| Enid de dışarıdan geldi. Sekiz ay önce geldi. | Open Subtitles | (إينيد) من الخارج أيضًا، لقد جاءت منذ 8 أشهر. |