"de ilk" - Traduction Turc en Arabe

    • الأول أيضاً
        
    • لأول
        
    • الأولى التي
        
    • الأولى في
        
    • في أول
        
    • الأولى أيضاً
        
    Çocuklar, kamp yapmak benim de ilk seçimim değil. Open Subtitles يارفاق، التخييم لم يكن خياري الأول أيضاً
    Demek istediğim şu ki, senin köşkteki ilk haftan benim de ilk haftamdı. Open Subtitles ما أقوله هو أن أسبوعك الأول في المزرعة كان أسبوعي الأول أيضاً
    Filmi 1980'de, ilk çıktığı zaman ve galiba iki kez izledim. Open Subtitles شاهدت الفيلم عندما عُرض لأول مرة عام 1980 وقد شاهدته مرتين
    Yine de, ilk defa, seninle... kendime ait bir hayat görüyorum. Open Subtitles مع ذلك، و لأول مرة معكِ أرى حياة والتي هي حياتي
    İkisinin de Nairobi'de ilk bulunuşuydu. TED كانت المرة الأولى التي يذهب فيها أي منهما إلى نيروبي.
    İngiltere'de ilk yasaklanan grup bizdik. Open Subtitles لأنه، كما تعلمون، كنا الفجوة الفرقة الأولى في إنجلترا.
    Burası Afrika, bizim ilk gidişimiz. İkimizin de ilk defa Afrika'ya gidişiydi. 1993 Sonbaharı. TED كانت تلك في أفريقيا، في أول رحلة لنا، في أول مرة لكلينا أن يذهب الى افريقيا، في خريف عام 1993.
    Evet beni de ilk öyle götürmüşlerdi. Open Subtitles نعم، الذي كَمْ حَصلوا عليني هناك المرة الأولى أيضاً.
    Claire beni de ilk gördüğünde sevmemişti. Open Subtitles كلير لم تكن تحبنى فى الأول أيضاً
    - O benim de ilk sorumdu. Open Subtitles آه , سؤالي الأول أيضاً
    İnanmıyorum! Benim de ilk seçimim buydu. Open Subtitles لقد كان هذا خياري الأول أيضاً
    Benim de ilk günüm. - Gerçekten mi? Open Subtitles إنهُ يومى الأول أيضاً.
    Ve bir baba olarak, hem de ilk kez baba olan biri olarak, Neden bizden daha iyi olamayacaktı? TED وكما تعلمون، كآباء، خصوصاً لأول مرة، لماذا لن يقدر على أن يكون أفضل منا؟
    Böyle bir ortamda, suçlu, belki de ilk kez kurbanı duygu, düşünce ve gerçek duygusal tepkiye sahip gerçek bir insan gibi görebilir. TED وفي مثل هكذا وضع، يمكن للجناة رؤية، ربما لأول مرة، الضحية كشخص حقيقي أمامهم في موقف تسيطر عليه الأفكار والمشاعر واستجابة عاطفية صادقة.
    Bekleyin lütfen veya belki de ilk defa, gerçekten bana ufak bir biçimde inanan biriyle karşılaştım. Open Subtitles أو ربما لأنها المرة الأولى التي ألاقي بها شخصاً ما ولو بطريقة صغيره حقاً يؤمن بي
    Bu belki de ilk defa bir erkeğin.. Open Subtitles هذه قد تكون المرة الأولى التي الرجل يتابع المحاولة
    Belki de ilk defa, hayatta yaptıkları birşeyi sadece sevgiyle yaptılarını düşünüyorlardı! Open Subtitles للمرة الأولى في حياتِهم، تيقنوا بأنّهم صنعوا شيئاً ذا قيمة على نحو بعيد عن الحب
    İngiltere'de ilk kez düzenlenen bu dillere destan yarışmanın ev sahibi olarak sizleri ağırlamaktan onur duyuyorum. Open Subtitles إنه لفخر لي أن أكون مظيفكم لهذه الأمسية الأسطورية لكونه المرة الأولى في بريطانيا العظمى
    Gerçekten de ilk Pazartesi gününüzde ne yapacağınızı çok merak ediyorum fakat benim yaptığım şuydu: Panik oldum. TED حسنا، أنا أود فعلا أن أعرف ماذا ستفعل في أول صباح ليوم الاثنين، و لكن هاكم ما فعلته أنا: لقد ذعرت.
    Ben o günün kopyasını almaya çalışırken Randy'nin de ilk iş günü biraz boş geçiyordu. Open Subtitles لذا تبين أن احضار الصحيفة أصعب مما توقعت في هذه الأثناء كان راندي قد انطلق في أول يوم عمل له

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus