| Rebecca, Dennis Finch sana her ne dediyse desin, bu senin hatan değil. | Open Subtitles | ريبيكا , أياً كان , ما قالته عائلة فينش لكي , هذا ليس خطأك. |
| Ne dediyse yaptım ama yine de teşekkürler. | Open Subtitles | أنا فقط فعلت ما قالته لي , لكن شكراً |
| - Bana patlama. Ne dediyse onu söyledim. | Open Subtitles | لا تغضبي قلت لك ما قالته |
| Örneğin, birisi "Kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 50." dediyse, "Haberler iyi. | TED | فمثلاً إذا قال أحدهم: "إمكانية إصابتي بالسرطان حوالي 50 %"، و قلنا له: "إسمع! |
| Ama birisi, "Benin kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 10." dediyse, biz de "Haberler kötü. | TED | لكن إذا قال أحدهم أول ما قال، "إمكانية إصابتي بالسرطان هي حوالي 10%"، و قلنا: "إسمع! خبرً غير سار. |
| Pek bilmiyorum ama onun gibi birisi büyük dediyse o işi ciddiye alırım ben. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير، ولكن إن قال رجل كهذا أنه شيء كبير، سأخذ الأمر على محمل الجد. |
| Her ne dediyse işe yarıyor! | Open Subtitles | أياً ما قالته له فقد نجح |
| Amy ne dediyse o. | Open Subtitles | مهما ماقد قالته أيمي |
| Yada o ne halt dediyse. | Open Subtitles | أو أيّا ماكان الذي قالته |
| Ne dediyse o! | Open Subtitles | لما قالته |
| - Pekâlâ. Arayacağım dediyse arayacaktır. | Open Subtitles | حسناً، إذا قال أنه سيتصل فسيتصل. |
| Yapmadım dediyse yapmamıştır. | Open Subtitles | إذا قال بأنه لم يفعلها فهو صادق |
| Albay orada dediyse, oradadır. | Open Subtitles | إذا قال العقيد أنه هناك فهو هناك. |
| Çünkü dediyse kandırıldın ve kandırılmışsan yanlış taraftasındır. | Open Subtitles | لأنه إن قال ذلك، فقد كذب عليك وإن كذب عليك، فأنت على الجانب الخطأ |