| Yemek kitabımı, sehpayı dengelemek için mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | تستخدمين كتابي لموازنة منضدتك؟ أوه، إنه مؤقت فقط. |
| Ama aramızdaki hesabı dengelemek için en büyük fırsata sırtını döndün. | Open Subtitles | والآن أنت تقوم بالمقايضة لموازنة الديون بيننا |
| - İyi. Onu dengelemek için öbür taraftan da bir şeyler getir bana. | Open Subtitles | اعطيني شيئاً من الطرف الآخر لموازنة الأمور |
| Ve de büyük ihtimalle hayatımı dengelemek için bir hobiye ihtiyacım olmalı. | TED | كما أنني على الأرجح بحاجة إلى هواية كآلية لتحقيق التوازن. |
| Çiftleri dengelemek için de ona bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | وأود تجربتها على خشبة المسرح لتحقيق التوازن الثنائيّ |
| Elbetteki, diğerini dengelemek için. | Open Subtitles | حسناً لتوازن الوزن مع الطابوقة في الجيب الاخر. |
| Ve şimdi en derinlerdeki amacımızı icra ediyoruz karanlığın ve ışığın güçlerini dengelemek için. Oh, aman tanrım. | Open Subtitles | والآن سوف نتم أعمق اهدافنا لنوازن قوة دانكن |
| İkiliyi dengelemek için onu sahnede denemek istiyorum. Ne? | Open Subtitles | وأبتغي تجربتها على المسرح الحقيقيّ لموازنة الأزدواجيّة. |
| Evet ama oy pusulasında silahlar konusundaki tutumumuzu dengelemek için senin ismine de ihtiyacım var. | Open Subtitles | أجل، لكنني أريدُكَ كورقة لموازنة موقفنا من الأسلحة |
| "Narin vücudunun mizacını dengelemek için" | Open Subtitles | ♪ لموازنة ضعف فكاهتك ♪ |
| Rajiv'in söyleyeceği kötü şeyleri dengelemek için benimle ilgili iyi şeyler söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تقول شئ لطيف عني لموازنة كل الاشياء السيئة الذي سوف يقولها ، (راجيف) |
| Teraziyi dengelemek için ne yaptın? | Open Subtitles | أو لموازنة المعايير؟ |
| Gücü dengelemek için. | Open Subtitles | لموازنة القوة |
| Daha önce bir çok kez gölün güçlerini dengelemek için kullanıldı. | Open Subtitles | التي تم استخدامها لتحقيق التوازن بين قوى البحيرة مرات عديدة من قبل. |
| Yüce Sezar diyor ki devlet bütçesini dengelemek için Roma'yı düş kırıklığına uğratanların tüm mallarına el koymamız gerekiyor. | Open Subtitles | القيصر العظيم يقول ... لتحقيق التوازن في الموازنة العامة للدولة... ... سنقوم بمصادرة كامل ممتلكاتهم... |
| Kızağı dengelemek için. | Open Subtitles | لتحقيق التوازن في الزلاجة؟ |
| Dostum, bence o aksamayı dengelemek için kıçının diğer tarafına da bir mermi lâzım. | Open Subtitles | أعتقدُ أنكَ بحاجة إلى رصاصة في الوجنة الآخرى لتوازن العرج |
| Ve şimdi en derinlerdeki amacımızı icra ediyoruz karanlığın ve ışığın güçlerini dengelemek için. | Open Subtitles | والآن سوف نتم أعمق اهدافنا لنوازن قوة دانكن |