| Size bir keresinde çamur kıyısında oturarak altın saçlarını tarayan bir deniz kızı gördüğümü söyleyebilirdim. | Open Subtitles | فيمكنني إخبارك أنني رأيت حورية بحر ذات مرة جالسة على الضفة الموحلة تمشط شعرها الذهبي |
| Sen de parıldayan deniz kızı gibi çıkmışsın biraz. | Open Subtitles | معك حق ليس اللون جميل جدا تبدين بعض الشيء مثل حورية بحر لماعة |
| Burası ölü deniz kızı gibi kokmadığı sürece burayı terk etmiyorum. | Open Subtitles | هذا لن يحدث، لكنني لن أغادر هذا المكان مالَم تنبعِث منه رائحة حوريّة البحر الميّتة. |
| deniz kızı olma hayalin yoksa o zaman deniz kızı ben olurum. | Open Subtitles | أنت لم تفكري كيف تصبحي حورية البحر الصغيرة لهذا سأكون انا الحورية |
| Hadi, şu güzel oltalık balığa bak. Derinliklerden gerçek bir deniz kızı. | Open Subtitles | هيا، القي نظرة على هذه السمكة المنفوخة عروسة بحر حقيقية من الاعماق |
| deniz kızı stilini konuşturup her zamanki gibi solda sıfır bırakacak. | Open Subtitles | ستقوم بحركة حوريات البحر خاصتها و تهزمها كما تفعل دائما. |
| Onlar senin gibi deniz kızı değiller. | Open Subtitles | ليسوا حوريات بحر مثلكِ |
| Onun dünyasının bir parçası olarak toprak üzerinde yürüyebileceğini, sonsuza kadar ona sırrını, deniz kızı olduğunu söylemeden yaşayabileceğini söylesem? | Open Subtitles | و بوسعكِ السير على اليابسة و تكونين جزءاً مِنْ عالَمه... إلى الأبد، دون أنْ تبوحي بسرّك بأنّكِ حوريّة بحر ؟ |
| Usta Sinky öpücüğü kaptıysa, ben de bir deniz kızı aksiyonu yapmalı mıyım? | Open Subtitles | ما دام حصل السيد ستينكي على قبلة ألا أحصل على بعض النشاط من الحوريّة ؟ |
| Bir koluna çapa, bir koluna da deniz kızı dövmesi. | Open Subtitles | ربما مرساة على ذراع و حورية بحر على أخرى |
| Bir deniz kızı olarak geri dönüp seni tekrar bulacağım! | Open Subtitles | ،سأعود على هيئة حورية بحر ! وسوف أجدك مجددا |
| Tanrıya ona oğlunu deniz kızı olarak göstermediği için şükrediyorum. | Open Subtitles | اشكر الله انها لم تعش لترى-ابنها حورية بحر |
| -Yemin ederim deniz kızı gördüm. | Open Subtitles | ماذا وجدت ؟ أقسم أنني وجدت حورية بحر |
| Kaptan Mutato yarı erkek yarı deniz kızı. | Open Subtitles | الكابتن موتاتو نصفه رجل ونصفه حورية بحر |
| En sevdiği deniz yaratığı deniz kızı. | Open Subtitles | المخلوق البحري المفضل لديها هو حوريّة البحر |
| Bunu yapan deniz kızı değil. Biziz! | Open Subtitles | ليست حوريّة البحر السبب بل نحن |
| Yani gerçek deniz kızı, gerçek deniz ve gerçek bisikletler. | TED | إذاً إنها الحورية الحقيقية، المياه الحقيقية، والدراجات الحقيقية |
| "Yıldızların altındaki deniz kızı" teması herkese uyar mı? | Open Subtitles | هل الكل يوافق على أغنية الحورية تحت النجوم؟ |
| Denizkızı. Kontrol edin. deniz kızı banyo yapıyor. | Open Subtitles | عروسة بحر، تفحص هذا، إثارة مائية، عروسة بحر تأخذ حماماً، لن تصدق ما تراه عينيك |
| Evet, Lannisport'un balıkçıları da deniz kızı gördüklerini söylüyor. | Open Subtitles | نعم ، وصيادين لانيسبورت يقولون أنهم رأوا حوريات البحر |
| Evet, Lannisport'un balıkçıları da deniz kızı gördüklerini söylüyor. | Open Subtitles | وصيّادو (لانيسبورت) يرون حوريات بحر |
| Sürpriz bir şekilde bir deniz kızı tarafından kurtarıldım. | Open Subtitles | والمفاجأة كانت إنقاذي على يدَيّ حوريّة بحر |
| deniz kızı gibisin. Meksikalı deniz kızı gibi. Meksi-deniz kızı. | Open Subtitles | أنتِ شبيهة بالحوريّة الحوريّة المكسيكية |
| Küçük deniz kızı etrafına bakmış ve şöyle demiş. | Open Subtitles | وكانت عروس البحر تنظر إلى أسفل وقالت |