"denizaltıda" - Traduction Turc en Arabe

    • الغواصة
        
    • غواصة
        
    • الغوّاصة
        
    • غواصه
        
    İnan bana Kate. Bir denizaltıda tuvalet çok karmaşıktır. Open Subtitles ثقي بي كايت ان النظام في الغواصة معقد جدا
    İğrenç. Bir denizaltıda bunu çalıştıracak kadar soğuk ne vardır? Open Subtitles درجة الحرارة اللازمة لكي تنفجر في الغواصة
    Nasıl oluyor da bu durumdan Almanya'dan 8 bin kilometre ötede bir denizaltıda ölüyor? Open Subtitles كيف له أن يكون هنالك وهو ميتٌ في غواصة تبعد 5000 ميل عن ألمانيا
    12 yıl nükleer bir denizaltıda görev yaptım. Open Subtitles خدمت لمدة 12 عاماً في غواصة نووية
    - Hayır, inan bana. O denizaltıda olmayı istemezsin. Open Subtitles ثقي بي لا تريدين أن تكوني على متنِ تلك الغوّاصة
    Saldırı altındaki bir denizaltıda olmak hayal edebileceğiniz en kötü şeydir. Open Subtitles كونك فى غواصه تتعرض للهجوم هى أسوأ تجربه يمكنك تخيلها
    Evet, seni düşünmek bile beni tahrik ediyor, sadece o denizaltıda ne bulmuş olabileceğini hiç bilemezsin. Open Subtitles إذاً كان ذلك يحمسك أجل أنا متحمس قليلاً لكني لاأعلم ماذا أخذت من الغواصة
    - Listenin sadece bir kısmı. denizaltıda olanların çoğunun hâlâ sayısı belli değil. Open Subtitles أغلب ماكان في الغواصة لازالفيعدادالمفقودين.
    denizaltıda olanların çoğunun hâlâ ne olduğu bilinmiyor. Open Subtitles أغلب ماكان موجوداً . في الغواصة لم تعرف ماهيته
    Fırlatma anahtarı çalındığında denizaltıda 35 mürettebat vardı. Open Subtitles كان هناك 35 فرد من الطاقم على متن الغواصة عندما سرق مفتاح الإطلاق
    Böyl büyük bir denizaltıda iyi sağlık ekipmanları olmalı. Open Subtitles الغواصة الكبيرة مثل تلك، سيكون لديهم فريق طبي حقيقي
    O denizaltıda ise bu var. Open Subtitles هذه هى لوحة التحكم فى الغواصة يو
    Bir süredir denizaltı kaptanları arasında dolaşan söylenti CIA'nin ehr nükleer denizaltıda bir uyuyan ajanının olduğu yönündeydi. Open Subtitles كان الكلام بين قادة الغواصة لبعض الوقت بأن وكالة الإستخبرات المركزية لديها عميل متخفي على كل غواصة نووية...
    - Senin gibi bir teknoloji uzmanı nasıl oluyor da bu denizaltıda bulunan iki insanı kontrol altına alamıyor? Open Subtitles لابد وأنهما قد هربا - أي نوعا من تخاطري يتحكم بالحواسيب لايمكنه أيجاد - بشريين أثنين في غواصة يسيطر عليها بشكل كلي ؟
    Aynı denizaltıda yaşamak gibi. Open Subtitles إنها تشبه العيش على ظهر غواصة
    Veya bir denizaltıda yapabilirsiniz. Open Subtitles أو يمكنك القيام حفل في غواصة.
    Biliyorum çünkü Zeus Faber adlı bir denizaltıda bir subay olarak onu bulmaya gönderildim. Open Subtitles أعرف... لأنني أرسلت لإيجاده... كضابط في الغوّاصة دعا زيوس فايبر.
    Oraya gittiğinde Widmore'un denizaltıda kilitli bir odada görmeni istemediği bir şey gizlediğini söylemiştin. Open Subtitles عندما كنتَ هناك يا (جيمس) ذكرتَ أنّ (ويدمور) و ضع شخصاً ليحرس غرفةً في الغوّاصة
    Bir denizaltıda çekilecek. Open Subtitles أحداثه تدور فى غواصه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus