| Böylece kara büyüye başvurup intikamını alması için okyanusun derinlerinden bir zebani getirdin. | Open Subtitles | إذاً , لجئت إلى السحر... وأستحضرت وحش الجحيم من أعماق البحر لتقوم بثأرك |
| Çakrası Shikamaru'ya yardım etme arzusuyla ta kalbinin derinlerinden yükselerek hareket ediyor. | Open Subtitles | إرادته القوية الصادرة من أعماق قلبه بغية مُساعدة شيكامارو تجعل تشاكراه تتحرّك من تلقاء نفسها |
| Boğazının derinlerinden gelen garip ve hırıltılı sesler eşliğinde biraz hazırlık yapıyor. | Open Subtitles | إحماءٌ خفيف مصحوبًا بصوت غريب وأزيزيّ من أعماق حنجرته |
| Ve kalbimin en derinlerinden üzgünüm olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وأود القول من أعماق قلبي بأنني آسف للغاية |
| Bizleri ta kalbinin en derinlerinden birer dost gibi gördüğünü söyledi! | Open Subtitles | لقد قال لنا ذلك انه يعتبرنا جميعاً رفاقه من صميم قلبه |
| Ruhumun en derinlerinden gelen bir ses bana | Open Subtitles | وفي أعماق روحي أشعر بجوقة تشدو |
| Umarım bu söylediklerimin, kırık kalbimin ta derinlerinden geldiğine inanırsın. | Open Subtitles | وآمل أن تفهمي بان هذا قادم من أعماق المحطّم المحطّم ... قلبي |
| Kalbimizin ta derinlerinden, Biz gerçekten çok üzgünüz. | Open Subtitles | من أعماق قلوبنا, نحن حقاً جدّ آسفون |
| Kalbimin en derinlerinden hepinize olağanüstü bir yıl diliyorum. | Open Subtitles | من أعماق قلبي حصلت على صفقة رائعة |
| ve lütfen, şunu bilin ki, kalbimin derinlerinden, erken ayrılmak isterseniz bu kabalık olmayacaktır. | Open Subtitles | وأرجوكم، أرجوكم اعلموا أنّي من أعماق قلبي لنأعتقدأنّهتصرّفوقحٌ منكم إذاغادرتممُبكّراً! |
| Kalbimin ta derinlerinden, elveda. | Open Subtitles | من أعماق قلبي, وداعاً |
| Bu... Bunu... Bunu kalbimin en derinlerinden gelen bir içtenlikle söylüyorum. | Open Subtitles | أقول ذلك بصدق من أعماق قلبي |
| Sana yazdığımda o mektupları kalbimin derinlerinden yazdım, Abby. | Open Subtitles | عندما أرسلت لكِ تلك الخطابات كانت من أعماق فؤادي يا (آبي) |
| John, Tanrı'nın inayetiyle kendini yozlaşmanın derinlerinden kurtarıp milyonlarca insana gerçekleri anlatan şahane bir papazlık kurdun. | Open Subtitles | جون)، بنعمة الله لقد قدرت) علي النهوض قبلا من أعماق التدهور وأسست كهنوت رائع يخبر بالحق لملايين من الناس |
| Atalarımızın hayallerinin derinlerinden gelmişitir Tanrı düşüncesi. | Open Subtitles | عدا في أعماق مخيلاتنا |
| Güzel. Karnının derinlerinden! - Bir, iki, üç... | Open Subtitles | جيد، من أعماق بطنك |
| Ve sinemiz derken, ta kalbimizin derinlerinden geleni diyorum. | Open Subtitles | ونعني هذا من أعماق قلبنا |
| Yükselir yüreğimin derinlerinden | Open Subtitles | يُزهر في أعماق قلبي |
| Kocam Ian adına, herkese kalbimin en derinlerinden şükranlarımı sunuyorum. | Open Subtitles | أشكركم من صميم قلبى بالنيابة عن زوجى (إيان فينش) |
| Abby teşekkür ederim. Kalbimin derinlerinden. | Open Subtitles | (آبي)، شكراً لك من صميم قلبي |