| Bazı şirketler kullan-at ürünler için kağıt devreler üretmeye çalışıyor. | Open Subtitles | عده شركات كانت تستكشف إستخدام الدوائر الكهربية الورقية للمنتجات المتناولة |
| Mikro devreler çok daha gelişmiş ama bu tuhaf, melezleşmiş bir nano teknoloji. | Open Subtitles | الدوائر الدقيقة متقدمة عن اي شيء موجود الآن ولكنّها غريبة، تقنية دقيقة هجينة |
| Aslında edX ile ilk dersimizi olan devreler ve elektronik dersini tüm dünyaya verirken farkına varmadan olan şey buydu. | TED | في الواقع، في edX، عندما كنا نقدم فصلنا الأول في الدوائر الكهربائيه حول العالم، حصل ذلك لنا بشكل غير معلوم. |
| Beton blok gibi transistör sizin çok büyük, çok karmaşık devreler yapmanıza tuğlalarla izin verecekti. | TED | مثل وحدات البناء، يسمح لنا الترانزستور ببناء دوائر أكبر بكثير وأكثر تعقيدا، وحدة كل مرة. |
| Böylece deneysel harmanlanmış pilot derler yaptık, Kaliforniya'daki San Jose Devlet Üniversitesi ile çalıştık ve tekrar devreler ve elektronik için. | TED | حينها قمنا بتجربة فصول مختلطة، بالتعاون مع جامعه سان هوزي في ولاية كاليفورنيا، مرة أخرى، مع فصل الدوائر الكهربائية و الإلكترونية |
| devreler dersini 155.000 öğrenciye verdiğimiz zaman, kursun başlangıcını takip eden üç gece boyunca uyumadım. | TED | حين قدمنا مقرر الدوائر الكهربائية الى 155,000 طالب لم أنم لمدة ثلاث ليال لكي اقود الأطلاق الأول للدائرة. |
| Ama devreler de çok kırılganlar ve çok daha kısa ömre sahipler. | TED | ولكن الدوائر أكثر ضعفاً هي الأخرى، وعمرها أقصر إجمالاً. |
| Dördüncü paradigmaya geçtik, transistörler, ve son olarak entegre devreler. | TED | انتقلنا إلى النموذج الرابع، الترانزيستور ومؤخرا الدوائر المدمجة |
| devreler ve kablolar yanmış. | Open Subtitles | زوجان من الدوائر احرقت والأسلاك كلها محترقة |
| Bu ilginç çünkü o, açamayacağım tek kapı. devreler yanmış. | Open Subtitles | أنه الباب الوحيد الذي لا أستطيع فتحة الدوائر محترقة |
| Sinir hücreleri ile oynandı, devreler yeniden döşendi. | Open Subtitles | الخلايا العصبية أصبحت مكشوفة و الدوائر أصبحت مجددة |
| devreler o kadar küçük ki kuantum diyarındasındır. | Open Subtitles | الدوائر صغيرة للغاية، أنتِ تقريباً في العالم الكمّي |
| O kadar içsem, tümleşik devreler hakkında konuşmak bir yana, ayakta bile duramazdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أنا مخموراً إلى تلك الدرجة ما كنت استطعت أن أقف على قدميّ فما بالك بإلقاء محاضرة عن الدوائر المدمجة |
| Bilgiyi; devreler ve teller yerine, canlı hücreleri kullanarak işler. | Open Subtitles | بدلا من الدوائر والأسلاك , يقوم بمعالجة المعلومات باستخدام الخلايا الحية. |
| Dijital devreler ayrık voltaj seviyelerine dayalıdır. | Open Subtitles | الدوائر الرقمية مستندة على مستويات فولطية منفصلة |
| Uçakta ise, telsiz bozulmuş, ...ama devreler sağlam. | Open Subtitles | لكن جهاز البث الذي على الطائرة معطل لكن الدوائر الكهربية تبدو جيدة |
| Yani tek yapmanız gereken maviyi yeşile yerleştirmek ve kolaylıkla daha büyük devreler yapabilirsiniz. | TED | وبالتالي كل ما تحتاجه هو ربط الأزرق بالأخضر وبسرعة كبيرة يمكن أن تبدأ في بناء دوائر أكبر. |
| Bunun sonuna gelindiğinde, altıncı paradigmaya geçeceğiz, üç boyutlu kendi kendini düzenleyen moleküler devreler. | TED | حين يصل ذلك إلى النهاية سننتقل إلى النموذج السادس دوائر جزيئية ثلاثية الأبعاد ذاتية التنظيم |
| Hala çalışmıyor, efendim. Bütün devreler ölü. | Open Subtitles | مازالت معطله يا سيدى دوائر التشغيل معطلة يا سيدى |
| Bunu şimdi yapamayız. Tardis harap halde, telepatik devreler sahip olmaman gereken hatıraları canlandırıyor. | Open Subtitles | ،لا يمكننا فعل هذا الآن، التارديس مدمّرة ..والدارات التخاطريّة توقظ ذكريات |
| Paralel ve seri devreler yapabiliriz. Çocuklar da kullanabilir. | TED | يمكنان ان نقوم بالعديد من الدارات " المتوازية " لكي يتعلم الاطفال منها |
| Sadece kendinden-kurulan cep telefonları ya da devreler üretmekle ilgili birşey de değil. | TED | وهي ليست فحسب محاولة لصناعة هواتف بصورة ذاتية او دارات كهربائية |