| Ama, bu diğer dünyada muhtemelen çalışır anlamına gelir bizi istedi, seni eve anlamına gelir. | Open Subtitles | لكنه أرادنا أن ندخل إلى هذا العالم الآخر و هذا يعني أنها غالياً ستعمل و هذا يعني أن بإمكاننا أن نعيدك إلى ديارك |
| İnsanlarımız, annenin seni diğer dünyada saklamasına yardım etti. | Open Subtitles | قومنا ساعدوا أمك في أخفائك في العالم الآخر |
| diğer dünyada ordular atom silahlarını genişletiyor, | Open Subtitles | الجيوش في العالم الآخر جعلوا قنابلهم الذرية أكبر، |
| diğer dünyada insan bilincini organik bir bedene aktarabilecek bir makine yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا ببناء آلة في العالم الآخر يمكنها نقل الوعي البشري إلى جسد عضوي |
| Bir dahaki intihar girişiminizde başarılar. diğer dünyada görüşürüz. | Open Subtitles | حظا سعيدا مع محاولتكم المقبلة أراكم في الآخرة |
| Bu makine diğer dünyada senin için beden yapabilir. | Open Subtitles | هذه الآلة بإمكانها بناء جسد لك في العالم الآخر |
| Ayrıca diğer dünyada hayatta olmadığını da biliyor. | Open Subtitles | و هو أيضا يعلم أنها ليست على قيد الحياة في العالم الآخر |
| Ticaret Bakanı... diğer dünyada, İmparatorluğumuzun yenilgiye uğramasını, | Open Subtitles | وزير التجارة... عرفت في العالم الآخر خسارة إمبراطوريتنا، |
| Çünkü hepsi diğer dünyada oldu. | Open Subtitles | لأن كل ذلك حدث في العالم الآخر |
| diğer dünyada nerede olduğunu söyle sadece. | Open Subtitles | فقط أخبريني بمكان وجودك في العالم الآخر |
| diğer dünyada bir gün görüşeceğiz. | Open Subtitles | لنتقابل في العالم الآخر |
| En azından diğer dünyada Richard bizim yanımızdaydı ve Richard yanımızda olduğu sürece mücadele etmek için de bir şansımız da var demektir. | Open Subtitles | على الأقل في العالم الآخر (ريتشارد) في صالحنا و مع (ريتشارد) يصبح أمامنا فرصة نقاتل من أجلها. |
| Bu dünyada ya da diğer dünyada. | Open Subtitles | في هذا العالم أو العالم الآخر |
| diğer dünyada geçirdiğim zamanda Medusa isminde birinin hikâyelerini duymuştum. | Open Subtitles | في وقتي في العالم الآخر كانت هنالكَ قصصٌ عن فتاة (ما تدعى (ميدوسا |
| Evet, sen, May, Mack ve Coulson diğer dünyada bir takımın parçasıydık. | Open Subtitles | أجل،أنت، (ماي)، (ماك)، (كولسون ) كنتم جميعا جزءا من فريقنا في العالم الآخر |
| Daisy Hope'un diğer dünyada hayatta olmadığını söyledi. | Open Subtitles | (دايزي) قالت أن (هوب ليست على قيد الحياة في العالم الآخر |
| diğer dünyada huzur bulmasına izin ver. | Open Subtitles | . دعيها تجد السلام في الآخرة |