| Zorbalardan 4 tanesi dikkatsizce araba kullanıyorlardı ve hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة أشقياء كانوا يقودون بشكل متهور ، وماتوا جميعاً |
| Zorbalardan 4 tanesi dikkatsizce araba kullanıyorlardı ve hepsi öldü. | Open Subtitles | أربعة أشقياء كانوا يقودون بشكل متهور ، وماتوا جميعاً |
| Başka şansımız yok, dikkatsizce bu sisteme müdahale edeceğiz diyebilirsiniz. | Open Subtitles | إنك تقول لقد انتهت كل الرهانات وسوف نتدخل في ذلك النظام بتهور |
| Labarge'ın yetkilerini aştığı doğru ama Yüzbaşı Treville dikkatsizce araya girmeden önce onu Paris'e çağırmak üzereydim. | Open Subtitles | هل صحيح ان لابارج قد تجاوز سلطتة لكنى كنت فى عملية اعادته إلى باريس قبل ان يتدخل الكابتن تريفيل بتهور |
| Masaya dikkatsizce attığınız o aleti yanımda getirebilir miyim? | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي رميته بشكل مهمل على المنضدة. هلّ بالإمكان أن آخذ ذلك معي؟ |
| Ahh... Onlar ninja kediler. Yanlarına dikkatsizce yaklaşma sakın. | Open Subtitles | إنّهم قطط نينجا، لا تقترب منهم بشكلٍ مهمل |
| Bunun çok dikkatsizce olduğunu söylüyorum! | Open Subtitles | هي ! أنا أقول أن هذا يعتبر تهور |
| Şu ana kadar kontrollü davranan biri için dikkatsizce gibi. | Open Subtitles | يبدو اهمالا لشخص حتى الان كان مسيطرا للغاية |
| Aynı zamanda kahveni içmek için dikkatsizce yaklaştığını düşünmekten nedamet ediyorum. | Open Subtitles | أنا نادمة لأني فكرتُ أنكَ متهور بالطريقة التي تقترب بها من كوب قهوتكَ |
| Margin'i dikkatsizce ve sorumsuzca bir hamle yapmaktan uzak tutmalıyım. | Open Subtitles | علي منع (مارج) من فعل شيء متهور وغير مسؤول |
| Hadi tekrarlayalım. dikkatsizce ve aptalca. | Open Subtitles | دعيني ارى متهور و غباء |
| dikkatsizce, umarsızca ve aptalca davrandım. | Open Subtitles | متهور ، طائش غبي |
| - dikkatsizce davrandım... | Open Subtitles | -تصرفت بشكل متهور ... |
| Ancak üç günlük seyahatten sonra Lemminkäinen’in heyecanı onu çok etkiledi ve dikkatsizce şarkıya daldı. | TED | ولكن بعد ثلاثة أيام من السفر، حماسة "ليمينكاينن" تغلبت عليه وانفجر يغني بتهور |
| Kaçınız bu adamın dikkatsizce ve can ve malı umursamadan saatte 135 km hızla müvekkillerime çarptığını gördü? | Open Subtitles | كم شخص منكم راى هذا الشخص وهو يقود بتهور ؟ ودون أي اعتبار للحياة والممتلكات ، مصطدما بموكلي في ما يقرب من 85 ميلا في الساعة؟ |
| Yaralı bedenimle Yoma gücümü dikkatsizce serbest bıraktım ve hata yaparak sınırımı aştım. | Open Subtitles | ... لقد أطلقت طاقتي "اليوما" بتهور و عندي جروح في جسدي و تعديت حدودي بالخطأ ... |
| Depoyu da gayet dikkatsizce kendi adına kiraladığına göre, polis benim tamamen masum olduğumu bilecektir. | Open Subtitles | وبما أنك إستأجرت مخزن وبالأحرى بشكل مهمل بإسمك، أظن أن الشرطة ستجد أني برئ جداً. |
| Kendini ne kadar üstün görüyorsun bilmiyorum fakat böyle dikkatsizce davranacağın bir şey değil bu! | Open Subtitles | لا أعرف إلى مدى تعتقد أنك عظيم ولكن هذا ليس شيء يمكنك أن تتعامل معه بشكل مهمل للغاية |
| Bu tarihlerin dikkatsizce sabırsız adam tarafından rüşveti aldıktan sonra kaçmak için karalandığına inanıyorum. | Open Subtitles | .اعتقد انه هذه التواريخ دونت بسرعه وبشكل مهمل .من قبل رجل متلهف لأخذ رشوته والهرب |
| - Harekete geçmeliyiz. - dikkatsizce değil ama. | Open Subtitles | علينا أن نتصرف - ولكن بدون تهور - |
| Parayı kendi evinde tutmak bu çok dikkatsizce olurdu. | Open Subtitles | احتفاظها بالمال في منزلها هذا سيكون اهمالا |
| Bu dikkatsizce bir davranış olur O'Brian. | Open Subtitles | (سيكون هذا إهمالاً يا (أوبرايان |
| dikkatsizce arkasına ışınlanacak olursak ölebiliriz. | Open Subtitles | قد ينتهي المطاف بنا هلكى إن انتقلنا آنيًا خلفه دون حذر. |