| Yenilenmiş ve dinlenmiş olarak uyanmayı dört gözle bekliyorum. Bu da neydi? | Open Subtitles | انا اتطلع الى ان استيقظ مرتاحة و نشيطة ما كان هذا ؟ |
| Ertesi sabah, dinlenmiş ve harika hissederek uyandım. | Open Subtitles | الصباح التالي إستيقظت مرتاحة و شعرت بشعور رائع |
| Bu tatlı şey iyice dinlenmiş bir anneyi hak etmiyor mu dersin? | Open Subtitles | ألا تستحق هذه الصغيرة والدة مرتاحة بشكل جيد؟ |
| - Bu çok zor. Bu sabah, bu kadar dinlenmiş görünmene çok sevindim. | Open Subtitles | هذا عصي على الفتح - "أنا سعيد لرؤيتك مرتاحاً هذا الصباح يا "هستنغز - |
| Ve de dinlenmiş ve yenilenmiş olarak kalkacak ve savaşa da hazır olacaklar. | Open Subtitles | و سيصحون نشيطين و مرتاحين و مستعدّون للحرب |
| İyi görünüyorsun. dinlenmiş duruyorsun. | Open Subtitles | تبدو مرتاحًا |
| İkişer kişi savaşacağız. Geri kalanlar dinlenmiş olacak. | Open Subtitles | سنحارب بفريقين مما يعطي فرصة للفريق الآخر للإرتياح |
| Davayla ilgili tüm tanıklar ve taraf avukatları dinlenmiş tüm koşullar göz önünde bulundurularak bir karara varılmıştır. | Open Subtitles | بعد الاستماع إلى شهادات جميع الأطراف |
| Geçen seferki ziyaretimden bu yana daha dinlenmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين مرتاحة منذ أخر مرة زرتك بها |
| Günaydın güzelim. dinlenmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | صباح الخير أيتها المشرقة تبدين مرتاحة |
| Oldukça dinlenmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين مرتاحة جدًا |
| Haftaya dinlenmiş ve çekime hazır olarak ihtiyacım var sana. | Open Subtitles | {\pos(120,265)}سأحتاجك مرتاحة و مستعدة لأجل التصوير الأسبوع القادم |
| Bayan Doggett dinlenmiş gözüküyorsunuz. | Open Subtitles | انسة دوجيت, تبدين مرتاحة |
| - Diva, çok dinlenmiş görünüyorsun bence. | Open Subtitles | انا اعتقد انكِ مرتاحة جدًا |
| Leo, Chip'in kampanyasında çalışıyor. Seçimlerden sonra dinlenmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | ألا تبدو مرتاحاً منذ الانتخابات |
| 'dinlenmiş görünüyorsun' da sen de kolajen birikmiş demektir. | Open Subtitles | "تبدو مرتاحاً" تعني أنّي أبدو بشعاً. |
| Birileri iyice dinlenmiş gözüküyor. | Open Subtitles | أحدهم يبدو مرتاحاً جداً |
| Gördüğüm herkes dinlenmiş görünüyor. - George? | Open Subtitles | على الرغم من أن كل من أعرفهم مرتاحين ، "جورج" ساعدني أرجوك |
| Yarına iyi dinlenmiş vaziyette geleceğiz. | Open Subtitles | سوف نكون مرتاحين تماماً يوم غدٍ |
| dinlenmiş gibisin. | Open Subtitles | تبدو مرتاحًا. |
| dinlenmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو مرتاحًا. |
| İkişer kişi savaşacağız. Geri kalanlar dinlenmiş olacak. | Open Subtitles | سنحارب بفريقين مما يعطي فرصة للفريق الآخر للإرتياح |
| Davayla ilgili tüm tanıklar ve taraf avukatları dinlenmiş tüm koşullar göz önünde bulundurularak bir karara varılmıştır. | Open Subtitles | بعد الاستماع إلى شهادات جميع الأطراف |