| Evet, ama şu an sırası değil. Direktör ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | أجل، لكنني لا أستطيع الخوض بذلك الآن أحتاج للتحدث إلى المدير |
| Oda sayısı ikiden fazla olunca Direktör Yardımcısı'nın onayı gerekiyor. | Open Subtitles | كي تحصل على اكثر من الغرفتين تحتاج لموافقة المدير المناوب |
| Ancak Yardımcı Direktör işini Jason Wolfe kaparsa, bunu cidden sorun etmeyecek misin? | Open Subtitles | ولكن هل حقا أن تكون بخير إذا حصل جيسون وولف نائب المدير ظيفة؟ |
| Profesör ve Direktör, MIT Finansal Mühendislik Laboratuarı ...yeniliklerin finansal sistemin istikrarı üzerindeki tehdidini ciddiye almadılar. | Open Subtitles | أندرو لو بروفيسور و مدير أم أى تى للتمويل الهندسى لم يأخذوا بجدية خطر الغزو المالى |
| İletişim Direktör Yardımcısı, Beyaz Saray hakkında iki çift laf edemiyor mu? | Open Subtitles | أنت المدير المنذوب بالإتصالات و لا تستطيع التحدث عن البيت الأبيض؟ |
| Teknik Direktör, atıcıyı değiştirecek mi yoksa bırakacak mı? | Open Subtitles | كما تعلم, هل سيبدل المدير الضارب أو سيتركه بالداخل؟ |
| Teknik Direktör Gus Panas | Open Subtitles | الكلام حول المنظمة وذلك المدير جاس باناس |
| Direktör bu durumu pek komik bulmamıştı. | Open Subtitles | يمشي الى الداخل ويقاطع اجتماعا مع المدعي العام المدير لم يجد ذلك مضحكا |
| Şef Direktör Ashikaga. Kawasaki-san 3üncü hatta. | Open Subtitles | ايها المدير اشيكاجا كاواساكي سان على الخط الثالث |
| - Tamam. Direktör ve Genel Konsey şimdiden senin DCS olarak yerine aday arıyor. | Open Subtitles | المدير والمستشار العام يبحثان بالفعل في إستبدالك من منصب مدير الخدمات السرية |
| Kanada istihbaratı emrinizde Direktör. | Open Subtitles | سنقدم لك كامل التعاون من مكتب التحقيقات الكندية ، يا سيدي المدير |
| Direktör dün gece bütçeleri tartışmak için toplantı istedi. | Open Subtitles | المدير دعا لأجتماع ليلة امس لمناقشة الميزانية |
| Aslında Yeo Jin'in oğlu olduğun ancak Direktör Go'dan duyduktan sonra öğrendiğim bir şey. | Open Subtitles | حقيقة أنك ابن يو جين أنه شيء أكتشفته للتو بعد سماعه من المدير قو |
| Direktör Fury, söylemek istediğim sizin ve SHIELD'ın benim için yaptıklarınıza minnettarım. | Open Subtitles | أيها المدير فيوري , أنا فقط أريد أن أقول أقدر ما فعلته أنت و منظمة شيلد من أجلي |
| Canon-Ebersole seni idari Direktör yapmalı. | Open Subtitles | كانون إيبرسول يجدر بهم جعلكِ المدير الرئيسي لها |
| Günaydın, Direktör. Evet, neredeyse bitti. | Open Subtitles | صباح الخير أيها المدير اقتربت من الإنتهاء |
| Bak ne zaman hayır desem Direktör yardımcısı bensiz yapamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | إسمعي، في كلّ مرة أرفض فيها، يقول المدير المساعد أنّه لا يستطيع فعل شيء بدوني. |
| Teknik Direktör Fiola takıma yeni katılanlarla ciddi anlamda uğraşmış.. | Open Subtitles | المدرب فيولا يستمد قوته من الوجوه الجدد اثناء الشهر الاول من التمرينات |
| Direktör dün beni ziyaret etti. | Open Subtitles | لقد زارني المُدير بالأمس |
| Anlaşılan Direktör Mace Daisy'den daha çok eğleniyor. | Open Subtitles | على ما يبدو المديرة ميس تستمتع بهذا أكثر من ديزي |
| İngiltere doğumlu teknik Direktör George Raynor sadece İsveç'ten değil, tüm Avrupa'yı tarayarak bir nevi Avrupa All-Star takımı yarattı.. | Open Subtitles | و مديره البريطاني الاصل جورج رايتور استدعى المحترفين ليس من السويد فقط المحترفين في جميع انحاء اوروبا |
| Direktör Mearing. | Open Subtitles | "المديره "ميرينج "هذا "سام ويتويكي |
| Onu bu kadar iyi bir Direktör yapanın ne olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كنتُ أُفكر كثيرا مؤخرا حول ما جعله مديرا ممتازا. |
| - Direktör Mace'e suikast girişiminde bulundular. | Open Subtitles | كانت هناك محاولة إغتيال للمدير مايس ماذا ؟ |
| Colby, teknik Direktör bulmayı unuttun. | Open Subtitles | كولبى ان تعمل حساب للمدرب,ربما لا استطيع ان العب هذا النوع الذى من كرة القدم الذى يخصك |
| Direktör gözden geçirirken, birtakım güzel sözler duymayı bekler, ama genelde bazı notlar ve düzeltmeler alırsınız. | TED | عند مراجعة المخرج لعملك، تتمنى لو تتلقى بعض الكلمات الطيبة ثم ، عموما، بعض الملاحظات والاصلاحات. |