"diyorduk" - Traduction Turc en Arabe

    • نقول
        
    • نطلق
        
    • نسميه
        
    • نقوله
        
    • أطلقنا
        
    • نسمي
        
    • نسميها
        
    • ندعوه
        
    • كنا نتحدث عنه
        
    • اطلقنا
        
    • نتساءل
        
    • نتسائل
        
    • نقولهُ
        
    • نناديه
        
    • اسميناها
        
    Biz, birlikte daha çok zaman geçirmememiz ne kadar kötü diyorduk. Open Subtitles كنا نقول للتو أنه من العار أننا لا نقضى المزيد من الوقت معاً
    Sen gelmeden, benim yerime sen başlayabilirsin diyorduk. Open Subtitles وقبل أن تأتى، كنا نقول أنه من الممكن أن تحلى محلى
    Sence bu bir şey ifâde ediyor mu? CDC'de, buna istatiksel olarak önemi olan salgın hastalık kümesi diyorduk. Open Subtitles في مراكز مكافحة ومنع الأمراضِ نطلق على هذا التوزيع التجمعي المرضي الهام
    Sadece boksörlerde olduğunu bildiğimizden buna yumruk sersemliği diyorduk. TED نحن المصارعين نسميه بصدمة ما بعد اللكمة كما سمعنا عنه من الملاكمين.
    Terry ahmağın teki işte. Bunun için ona öyle diyorduk. Open Subtitles تيري هو شخص وقح هذا ما كنا نقوله عنه تيري شخص وقح
    Buna post sembolik iletişim diyorduk, çünkü tecrübe ettiğiniz bir şeyi doğrudan ortaya çıkarmak gibi olacaktı, dolaylı yoldan sembollerle onu anlatmak artık olmayacaktı. TED أطلقنا عليه تواصلاً لما بعد الرمزيّة لأنه سيكون وصفًا لتجاربك بشكل مباشر عوضاً عن استخدام الرموز للتعبير عن الأشياء.
    - Hiç. Babacığınızın arabasına ne diyorduk, kızlar? Open Subtitles ماذا نسمي سيارة الأب أيتها الفتيات ؟
    Hayır, biz Corleone ailesi diyorduk, senatör. Open Subtitles لا, فنحن نسميها عائلة كورليونى يا سيناتور نسميها عائلة و ماذا كان مركزك هناك ؟
    Bu balığa, Canavar'a başından beri erkek diyorduk ama aslında dişiydi. Open Subtitles هذا السمكة ، الوحش كلّ الوقت كنّا ندعوه .. هو في الحقيقة انها انثي
    Ee, ne diyorduk? Open Subtitles اذا, ما كنا نتحدث عنه هنا؟
    Tam da şey diyorduk, her şey ne kadar güzel diyorduk. Open Subtitles كنا نقول فقط كم أن كل شئ هنا جميل،أنت تعلمين نتحدث فحسب
    Sadece seni Cinna'ya götürmeden önce bir kez daha temizlememiz gerekebilir diyorduk. Open Subtitles لقد كنا فقط نقول أنه ربما نحتاج أن ننظفك مرة أخرى قبل أن نرسلك إلى سِينّا
    Bizde tekneye teklif verelim diyorduk ama henüz açılış rakamını bize söyleyen olmadı. Open Subtitles كنا نقول أننا نرغب بالمزايدة على القارب إلا أنه لم يخبرنا أحد بالسعر الإفتتاحي
    Gazeteciler koşturuyor insanlar koşturuyor ve biz de "Neler oluyor?" diyorduk. Open Subtitles كان الصحفيين يركضون والناس يركضون وكنا نقول مالذي يجري؟
    Daha iyisini yapabilirdin diyorduk. Sana bir içki alalım. Open Subtitles كنا نقول بإمكانك الحصول على ما هو أفضل. نشتري لك شراباً.
    Ona yeni oda diyorduk aslında, ama bunları numaralandırsak iyi olacak. Open Subtitles "بالطبع كنا نطلق عليها إسم "الغرفة الجديدة يجب فعلاً أن نرقمهم
    Yani biz öyle diyorduk. Open Subtitles اعني هكذا اعتدنا ان نسميه كانت
    Aynen, biz de öyle diyorduk. Open Subtitles أبي، هذا بالضبط ماكنا نقوله
    İlk önce ne olduklarını bilmiyorduk, o yüzden ''küçük yeşiller'' diyorduk. TED في البداية، لم نكن نعرف ماهيتهما، لذا أطلقنا عليهما "الخضراوتان الصغيرتان".
    İşi yaparken böyle diyorduk. Open Subtitles لقد اطلقنا عليها هذا الاسم عندما كنا ننفذها
    Tam da "Bayan McKay'e ne oldu" diyorduk ki, işte geldiniz. Open Subtitles كنا توا نتساءل ماذا حل بك وها أنت ذا هنا
    Bir kaç şeyi de hayatın akışına bıraksak iyi olmaz mıydı diyorduk. Open Subtitles لقد كنا نتسائل أنهُ من الجيد أن نترك بعض الامور للحظ؟
    Her dersin sonunda ne diyorduk? Open Subtitles و مالذي نقولهُ في نهايةِ كل حصة ؟
    Ona Jay veya J.G. diyorduk. Ev hayvanı ismi gibi. Open Subtitles نحن نناديه بـ جاي أو جاي جي كان كإسم خاص
    Biz onlara Yeşil Pırıltıcıklar diyorduk... Open Subtitles لقد اسميناها بالرقصة الخضراء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus