| Biraz afyon veya sizi sevdiğini söyleyen bir kızın dokunuşu. | Open Subtitles | ،غليون أفيون ،أو لمسة من فتاة قد تبوح بمحبتها لك |
| Dediler ki, bir zaman yolcusunun tek bir dokunuşu, onu uyandıracakmış. | Open Subtitles | قالوا أن لمسة واحدة من مسافر عبر الزمن ستوقظه |
| Demek istediğim sen bir erkeksin ama neden Billy'nin dokunuşu seni etkilemedi? | Open Subtitles | أنا أعني.. أنت رجل إذن لم لم تؤثر لمسة بيللي بك؟ |
| Yani insan dokunuşu gelişim için şarttır ve aslında hiç dokunulmayan çocuklar gerçekten ölürler. | Open Subtitles | لمدة لاتزيد عن 10 دقائق يوميا، فأنه يحفز نمو أدمغتهم. اذن، فأن اللمسة البشرية مهمة للتطور والنمو |
| Peynir dokunuşu'ndan kurtulmanın tek yolu, bunu bir başkasına geçirmektir. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة للتخلص من "لمس الجبنة" كان بتمريرها إلى شخص آخر |
| Diyelim ki, Samuel'in bir dokunuşu öldürebiliyor. Neden bunu istesin ki ? | Open Subtitles | حسنا ، إذا قلنا أن لمسات " صامويل " يمكن أن تقتل لماذا قد يريد هذا ؟ |
| Dediler ki, bir zaman yolcusunun tek bir dokunuşu, onu uyandıracakmış. | Open Subtitles | قالوا أن لمسة واحدة من مسافر عبر الزمن ستوقظه |
| Ama bir şeyi aksi yöne çevirebilmek için bir dahinin dokunuşu ve büyük bir cesaret gereklidir. | Open Subtitles | لكنها تتطلب لمسة عبقرية وكثير من الشجاعة لتحريك شيء في الاتجاهالمعاكس |
| Olay orada biter. Adam Wong'a Ölüm dokunuşu'nu yapmıştır. | Open Subtitles | هذا كل ما في الأمر لقد أعطيته لمسة الموت |
| Hadi, parti kızı biraz özel doktor dokunuşu isteyebilir. | Open Subtitles | هيا , فتاة الحفلة ستقدر لمسة الطبيب الخاص |
| Ama bu mümkün değil. Çünkü ölüm dokunuşu bir efsaneden ibaret. | Open Subtitles | عدا أنّه غير ممكن بالطبع، لأنّ لمسة الموت مجرّد أسطورة. |
| Agiel'in dokunuşu Cara için Yeraltı Dünyası'nın bütün ateşlerinden daha acı verici olacak. | Open Subtitles | ستكون لمسة "الآجيل" بالنسبة إليها مُسببة آلاماً أقوى من جميع نيران العالم السفلي. |
| İlk başta, ihtiyacım olan şeyin hemen sevebileceğim yeni bir adamın dokunuşu olduğunu sandım. | Open Subtitles | أتعلم ، في البداية ظننت أن ما أحتاجه كان لمسة فورية من رجل محب |
| O dokunuşu Komünizm keskinleştirmiş kızım. | Open Subtitles | هذه هي لمسة التي كانت شحذها من قبل الشيوعية، يا فتاة. |
| ...dudaklarım iki kızaran seyyah hassas bir öpücük ile bu sert dokunuşu yumuşatmak için hazırdır | Open Subtitles | شـفاهيّ , شخـصان مسافران خـجيلان على إستـعداد لـتخفيف لمسة مشدودة بـقبلة نـاعمة |
| Kendisine Hyperion diyor. dokunuşu bile standartlarıma göre çok gösterişli. | Open Subtitles | يدعو نفسه هايبريون, لمسة فخمة, حتى بمعاييري |
| Şimdi patlayıcı dokunuşu olan kızı bulmam gerek. | Open Subtitles | الآن عليّ أن أجد القتاة ذات اللمسة التفجيرية. |
| hazırdır bu kaba dokunuşu bir öpüşle yumuşatmaya. | Open Subtitles | ليملس اللمسة الخشنة بقبلة ناعمة |
| Birinin dokunuşu. | Open Subtitles | لمس الشخصِ الآخرِ. |
| # Ne ahlaksız bir düşünce. Her zaman kaldıran. # # Daha gencin dokunuşu. | Open Subtitles | "تفكيري غير بريء، دائماً أفكر في لمسات الأصغر سناً" |
| dokunuşu insanları yakıp kavuruyormuş. | Open Subtitles | أحبّه قليلاً , لمسه بشكل حرفى يمكن أن يحرق الأنسانية منك |
| Lily'nin hafifçe dokunuşu sayesinde çocuk sus pusken zırlak bir bebeğe dönüştü işte. | Open Subtitles | أرجوك ، بالكاد لمسته وتحول من طفل لا يبكي أبداً الى طفل يبكي كثيراً |
| Bazen seni bir üst seviyeye çıkaracak özel dokunuşu hissedersin. | Open Subtitles | شئ يأتي بلمسة خاصة يجعلكِ تصعدين للمستوى الثاني |
| Deve tüyünün en hafif dokunuşu. | Open Subtitles | ولمسة أخف من الوبر. |
| ~ Tatlı sözlerinin dokunuşu parmaklarına dolaşmış. ~ | Open Subtitles | ..خيوط تحبب تتشابك في أصابعك |