| Efendim, Dokunulmazlık karşılığında silahların yerini söyleyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | سيدتي، إنه راغبٌ بإخبارنا عن مكان الأسلحة في مقابل الحصانة | 
| Çünkü sizin aksinize bu talebe Dokunulmazlık karşılığında imza atmaktan son derece memnundu. | Open Subtitles | لأنّه على خلافك، كان أكثر من سعيد بقبول ذلك مقابل الحصانة | 
| Dokunulmazlık karşılığında onlara karşı ifade verip hapse girmelerine yardım edeceğim. | Open Subtitles | ،سأشهد ضدهم وسأعدكما في القبض عليهما مقابل الحصانة | 
| Onlara Dokunulmazlık karşılığında yardım etmeye çalışacağını söyle. | Open Subtitles | اخبرهم أنك ستحاول مساعدتهم مقابل حصانة | 
| Ama tam Dokunulmazlık karşılığında yapmalısın. | Open Subtitles | لكن عليك ذلك مقابل حصانة كاملة | 
| Dokunulmazlık karşılığında Abu Nazir'i yakalamamıza yardım edecektin. | Open Subtitles | مساعدتك لنا في القبض على (أبو نذير) مقابل الحصانة | 
| Dokunulmazlık karşılığında anlaşma yaptık. | Open Subtitles | الذي نحتاجه مقابل الحصانة. | 
| Ekip, Dokunulmazlık karşılığında Tanner'ı ele vermiş. | Open Subtitles | انقلب الفريق على (تانر) مقابل الحصانة |