| İnsanlar genellikle beni dokuz yaşında sanıyorlar. | Open Subtitles | أحياناً يحسبني الناس بعمر التاسعة. |
| Kardeşin Harry kırılan buza düştü ve dokuz yaşında boğularak öldü. | Open Subtitles | أخوك (هاري بايلي) غرق تحت الجليد بعمر التاسعة |
| Kardeşin Harry kırılan buza düştü ve dokuz yaşında boğularak öldü. | Open Subtitles | أخوك (هاري بايلي) غرق تحت الجليد بعمر التاسعة |
| Adı Simon Lynch. Chicago'da yaşıyor. dokuz yaşında. | Open Subtitles | اسمه سيمون لينش وهو يعيش في شيكاغو عمره تسع سنوات |
| O daha dokuz yaşında. | TED | عمره تسع سنوات. |
| dokuz yaşında trenlerde sürünüyordum. Sen bunu hiç yaşamadın. | Open Subtitles | كنت أركب عربات النقل حين كنت فى التاسعة شئ لم يكن عليكم أن تفعلوه انتم |
| Çoğu insan, ırak dokuz yaşında yapmayı, tüm hayatı boyunca bile buna yakın bir şey yapamaz. | Open Subtitles | ليس هنالك الكثير من الناس ما يقومون به طوال حياتهم ويصبح قريباً من هذا ناهيك عن فتاه في التاسعه من العمر |
| Bir motosikleti tekrar yapmaya çalışan dokuz yaşında bir çocuk gibisin. | Open Subtitles | مثل طفل في التاسعة يحاول اعادة بناء دراجته النارية |
| Yeni bir böbreğe ihtiyacı olan dokuz yaşında bir köpeğim var. | Open Subtitles | لا أُبْدَأُ. لا، لا. أنا عِنْدي a كلب بعمر تسعة سنوات ذلك يَحتاجُ a كلية جديدة. |
| Sadece bir çocuktun. Sekiz belki dokuz yaşında. | Open Subtitles | كنت مجرد ولد كان عمرك ثمانية أو تسعة أعوام ربما |
| Daha dokuz yaşında. | Open Subtitles | إنّه بعمر التاسعة |
| Bir de dokuz yaşında kızım var. | Open Subtitles | ولدي أخرى بعمر التاسعة |
| Alıp başımı Connecticut'a gidemem. dokuz yaşında bir çocukla olmaz. | Open Subtitles | (لا يمكنني ان احزم امتعتي و اذهب الى (كونكتيكت لا يمكنني مع فتى بعمر التاسعة |
| - Daha dokuz yaşında. - Biliyorum. | Open Subtitles | -إنه بعمر التاسعة . |
| - Daha dokuz yaşında... | Open Subtitles | -إنه بعمر التاسعة ... |
| dokuz yaşında. | Open Subtitles | هو عمره تسع سنوات. |
| Charlie Whaling, dokuz yaşında bir araba kazasının ardından, araknoidaltı kanama teşhisi konulmuş bir çocuk. | Open Subtitles | تشارلي ويلينج)، عمره تسع سنوات) تمّ تشخيصه بنزيف تحت العنكبوتية بعد تعرضه حادث سيارة |
| Charlie Whaling, dokuz yaşında bir araba kazasının ardından, araknoidaltı kanama teşhisi konulmuş bir çocuk. | Open Subtitles | تشارلي ويلينج)، عمره تسع سنوات) تمّ تشخيصه بنزيف تحت العنكبوتية بعد تعرضه حادث سيارة |
| dokuz yaşında trenlerde sürünüyordum. Sen bunu hiç yaşamadın. | Open Subtitles | كنت أركب عربات النقل حين كنت فى التاسعة شئ لم يكن عليكم أن تفعلوه انتم |
| Daha dokuz yaşında. | Open Subtitles | إنه في التاسعه من عمره |
| Yatak odasında bir motosiklet yapamaya çalışan dokuz yaşında bir çocuk gibisin. | Open Subtitles | أنت مثل طفل في التاسعة يحاول اعادة بناء دراجته النارية في غرفة نومه |
| Sen de bankacısın, dokuz yaşında bir çocuk değil. | Open Subtitles | أنت استثماري في بنك لست بعمر تسعة سنوات |
| O daha yalnızca dokuz yaşında. | Open Subtitles | إنه ذو تسعة أعوام فقط. |